Solo Farming In The Tower Bölüm 362 - Keşke Leah~nim bir kez daha gelse...

Sejun önce Toprak Bereketinin Böbrek Fasulyesi seçeneklerini kontrol etti. (TL: Zihinsel Güç Fasulyesi olarak çevirmiştim ama Toprak Bereketi Böbrek Fasulyesi olarak değiştirdim. Önceki çeviri de doğruydu ancak kullanılan Korece terimin birden fazla anlamı vardı ve aşağıdaki bağlama göre daha önce çevirdiğim anlam değil, diğer anlam).

[Toprak Verimliliğinin Barbunyası]

→ Kara Kule'de yetiştirilen fasulye. Lezzetli ve besin doludurlar.

→ Çiftçiliğe aşina bir çiftçi tarafından yetiştirildiklerinden lezzet ve verimlilik açısından gelişmişlerdir.

→ Özellikle çorak topraklarda bile iyi yetişirler ve çorak toprakların canlılığını ve verimliliğini geri kazanma konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahiptirler.

→ Tüketildiğinde vücutta kaslar iyi gelişir. (Ancak aşırı tüketim kasların aşırı gelişmesine yol açabilir).

→ Kültivatör: Kule Çiftçisi Park Sejun

→ Son kullanma tarihi: 150 gün

→ Sınıf: A

Toprak Bereketi Fasulyesi adına uygun olarak, toprağın canlılığını artırma konusunda mükemmel bir yeteneğe sahiptiler.

Ancak Sejun'un tarlalarının çoğu bakımlı ve yüksek canlılığa sahipti,

"Oh! Bunu yemenin kas geliştirmeye yardımcı olduğu yazıyor?"

Sejun tüketim seçeneklerine odaklandı. Bunu görür görmez, bunları nerede satacağını düşündü.

Doğrudan Dünya'ya. Milyonlarca fitness tutkunu bunları hevesle satın alacaktı, bu yüzden malları hasat ettiği sürece satışlar garantiydi.

"Hehehe. Bu büyük bir hit olacak."

"Puhuhut. Başkan Park, buram buram para kokuyor, miyav!"

Sejun'un sözlerine Theo da katıldı.

"Hahaha. Gerçekten de, Başkan Yardımcısı Theo. Lütfen gelecekte iyi sat."

"Puhuhut. Bu işi bana bırak, miyav!"

Böylece Sejun ve Theo kahverengi fasulyelere bakarken uğursuzca güldüler.

"Para kazanmak için önce onları ekmeliyiz."

Sejun, Toprak Bereketinin Barbunya Fasulyesini Altın Ağaç Kütüğü Bereket Saksısının boş kalan yerine dikti.

Başlangıçta 10 kat büyüme hızı seçeneği vardı, ancak şimdi saksı tüm bolluk gücünü kullanmış ve 2 kat büyüme hızını bile zorlaştırmıştı.

Şimdiye kadar Sejun, hayati tehlikesi nedeniyle <Güç: Bolluk!> kullanarak dolduramadı ama

"Haha. Artık Mugwort Suyu iksirlerim ve 3 Yaşam Kürem var."

Sejun'un temel canlılığı da büyük ölçüde artmıştı ve iki koruması vardı.

"Başkan Park, ben de hazırım, miyav!"

Hayır. Üç tane vardı.

Theo özenle Sejun'un bacaklarına masaj yapıyordu.

"Bereket!"

Sejun sağ elinde suyla seyreltilmiş bir Mugwort Suyu tuttu ve sol elini Altın Ağaç Kütüğü Bereket Kabı'nın üzerine koyarak gücü kullandı.

Ve

[Suyla seyreltilmiş Mugwort Yaşam Suyu tükettiniz.]

[Yaşam gücünüz %10 oranında yenilenir.]

[Suyla seyreltilmiş Mugwort Yaşam Suyu tükettiniz.]

[Yaşam gücünüz %10 oranında yenilenir.]

Canlılığın tükenmesine hazırlanmak için önceden Mugwort Suyu iksirini içti.

[<Güç: Bolluk!> doğrudan Altın Ağaç Kütüğü Bolluk Kabı'nı etkiliyor].

[Bolluk gücü Altın Ağaç Kütüğü Bolluk Kabı'na doldu.]

Sejun'un canlılığı tüketilerek güç etkinleştirildi.

Beklendiği gibi, canlılık tükenmeye devam etti.

Ancak

"---!!!"

Beklenenden daha fazlaydı. Canlılığı, Mugwort Suyu iksirinin yenileyebileceğinden daha hızlı azaldı.

[Canlılığın tükeniyor].

[Bir Yaşam Küresi tüketildi].

Hızla tükenen canlılık anında yenilenirken Yaşam Kürelerinden biri hızla paramparça oldu.

Neyse ki, bundan sonra daha fazla canlılık tükenmedi.

[Ölümcül bir krizin üstesinden geldiniz.]

[Yetenek: Sağlam Canlılık dayanıklılığınızın 1 artmasına neden olur].

"Phew. Bu biraz tehlikeliydi."

Sejun ölümcül bir krizin üstesinden geldikten sonra dayanıklılığının arttığına dair mesajı okuyunca rahat bir nefes aldı.

Sonra

Altın Ağaç Kütüğü Bereket Kabı yeniden altın renginde parlamaya başladı. Bereketin gücü yeniden şarj edildi.

"Hehehe."

Sejun acilen tohumuna ihtiyaç duyduğu mahsulleri saksıya aktardı.

İşini bitirdikten sonra,

"Pekâlâ. Şimdi baş belasını yakalayalım mı?"

Sejun Fenrir'i bulmaya çalıştı ama

"Blackie, burada mısın?"

Fenrir'i Beş Renkli Fasulye tarlasında, gözlerini ve kulaklarını fasulye yapraklarıyla kapatmış, kıçını dışarı çıkarmış ve 'Piyihihi' diyerek muzipçe gülerken buldu.

"Pft. Saklanmaktan anladığın bu mu?"

Sejun, Fenrir'in gizlenmiş görüntüsü karşısında kahkahalara boğuldu. Dikkatli bir şekilde yaklaştı ve Fenrir'in dışarı çıkardığı poposunu dürtmeye başladı.

Sonra,

"Bu hızla gidersem yakalanacağım!

Fenrir ön patilerini kullanarak gözlerini ve kulaklarını daha da özenle kapattı. Görünüşe göre sadece gözlerini ve kulaklarını kapatmanın saklanmasını sağlayacağını düşünüyordu.

"Hehehe."

Bunu eğlenceli bulan Sejun poposunu dürtmeye devam etti, bu da Fenrir'in başlangıçta birkaç kez irkilmesine neden oldu, ancak daha sonra yakalanmadığını düşünerek artık tepki vermedi.

Bunun yerine Fenrir'in horlama sesi duyuldu.

"Blackie, şimdi uyuyor musun?"

Sejun o kadar şaşkındı ki onu azarlama arzusunu yitirmişti.

Hayır. Onu azarlama arzusu, kıçını dürttüğü sırada çoktan yok olmuş gibiydi.

"Bu şekilde üşüteceksin."

Sejun, yüzünü kaplayan fasulye yapraklarıyla uyuyan Fenrir'i kucağına aldı ve askı çantasına yerleştirdi.

Bu arada, sapan torbası Aileen tarafından büyülenmiş ve büyütülmüş Fenrir için iç alanı 1,5 kat genişletilmişti.

Sadece biraz genişletilmişti çünkü çok fazla genişletmek Fenrir'in sapan çantasının içinde sıkışıp kalmasına neden olabilirdi.

Böylece, Fenrir askı çantasında ve Theo da bacağında asılı olduğu halde Sejun Yapışkan Mısır tarlasına doğru yola çıktı.

Yol boyunca, Peblos tarafından değerli taşlarla kaplanmış olan yolun artık tüm değerli taşlardan temizlenmiş olduğunu gördü.

"Yine de, madem bir şey aldık... En azından hayırsever için bir anıt yapmalıyız. Kara Hareketi."

Temizlenen yol için biraz üzgün hisseden Sejun, Mylar'ın çapasıyla yere vururken becerisini kullandı.

Sonra,

Yolun 3.3 metrekarelik bir alanını dolduran kare bir taş yükseldi.

Ve,

"Başkan Yardımcısı Theo, pençeleriniz."

"Anladım, miyav!"

Theo'nun ön pençesini tutuyor,

Ejderha pençelerini kullanarak taşın ortasına harfler kazıdı.

[Peblos Yolu]

- Peblos'a, bize mücevherler verip giden Çakıl Tanrısı'na. O iyi bir tanrıydı.

Hayırseverin(?) şerefine yola da Peblos Yolu adı verildi.

"Peblos~nim bundan memnun olurdu, değil mi?"

Sejun memnun bir ifadeyle Peblos Yolu'nun yanından geçerek Yapışkan Mısır tarlasına doğru ilerledi.

Mantar Karıncalar artık terk edilmiş olan Peblos Yolundan düşüncesizce geçtiler.

***

"Bereket!"

Yapışkan Mısır tarlasına varan Sejun, Mugwort Suyu iksirini içti ve gücü mısır üzerinde kullandı.

Gücü tarlanın ortasına kadar kullandığında,

-Sejun-ah...

Bir yerlerde saklanan Kellion ortaya çıktı ve sessizce Sejun'a seslendi.

"Ah. Kellion~nim, merhaba."

-Evet. Sejun-ah, ölü toprakları canlandırabilecek herhangi bir mahsulünüz var mı?

Kellion, Grave'in satın alabileceği herhangi bir ürün olmayabileceğinden endişelenerek Sejun'u aramaya gelmişti.

Grave'in satın alabileceği mahsul yoksa, Ejderha Pazarına katılmayacak ve Kellion da Ejderha Pazarının VIP'si olamayacaktı.

"Ölü toprakları canlandırabilen mahsuller mi? Ah... Evet, var. Ölü topraklarda iyi yetişen ve bereketi geri getiren mahsuller."

Kellion'un sorusu üzerine Sejun bir an düşündü ve daha önce gördüğü Toprak Verimliliği Fasulyesini hatırladı.

Açıklamada açıkça ölü topraklarda iyi yetiştikleri ve doğurganlığı geri getirme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahip oldukları belirtiliyordu.

-Gerçekten mi? Hahaha... Olacağını biliyordum.

Sejun'un cevabına içten içe gülen Kellion aceleyle etrafına bakındı ve sesini alçalttı.

"Ama şu anda bende değiller. Onları daha yeni diktim, bu yüzden beklemelisin."

-Ne? Ne kadar?

"Şey, hızlı olsa bile, yaklaşık 5 gün sürer."

-5 gün... O kadar... Ona biraz daha alkol vermem gerekecek.

"Ne?"

-Boş ver! O zaman iyi çalışmaya devam et. Şu adamlara bir bakalım. Sadece biraz daha sabır.

İstediği cevabı alan Kellion, diğer ejderhalardan kaçınmak için bedenini tekrar sakladı.

Kellion ortadan kaybolurken,

"Bir Altın Bereket Kutusu daha alamaz mıyım?"

Sejun, Kellion'la konuşurken tohum elde etme hızının yavaşlığından rahatsızlık duydu.

"Ya da belki Bolluk Kutusu'nu yükseltebilirim.

Zaten yeterince hızlıydı, ancak çoğaltılması gereken mahsul sayısı arttıkça, sürekli pişmanlık duydu.

"Keşke Leah~nim bir kez daha gelse..."

Sejun kısa bir süre için Bolluk Tanrısı Leah'yı düşündü.

"Bolluk!"

[<Güç: Bolluk!> Yapışkan Mısır'a uygulanır.]

[Yapışkan Mısır tarafından taşınacak bir sonraki hasat miktarı iki katına çıkar].

Yapışkan Mısır'ın verimini artırmak için gücünü tekrar kullandı.

Mugwort Suyu iksirini içerken tüm gücünü Yapışkan Mısır üzerinde kullandı,

"Bolluk!"

Son olarak, tarlanın canlılığını artırdı ve ardından,

"Şimdi akşam yemeğini hazırlama zamanı."

Yemek pişirmek için pişirme alanına yöneldi.

Kısa bir süre sonra,

[Amca, biz buradayız!]

[Baba, Cuengi geldi!]

Minotor Kral'dan özel eğitim almış olan Kara Tavşan ve Cuengi birlikte geri döndüler.

Sonra,

[Beyaz Kule'nin kölesi işten ayrılma zamanının geldiğini söyleyerek geri dönmek istiyor].

[Mor Kule'nin kölesi işlerinin bittiğini söyleyerek geri dönmek istiyor.]

Kara Kule'ye dönmek isteyen Ajax ve Veronica'dan mesajlar geldi. Herkes akşam yemeği saatini hayalet gibi hissediyor gibiydi.

***

Tohum Dükkanı Genel Merkezi.

[Kara Kule'den Kule Çiftçisi Park Sejun sizin için bir tapınak inşa etti.]

[İlahi gücünüz 15 artar.]

...

[Kule Çiftçisi Park Sejun'un on Mantar Karıncasından beşi tapınağınızdan geçti].

[İlahi gücünüz 0.0005 artar.]

"Park Sejun, benim için bir tapınak bile yapmışsın..."

İlahi gücündeki artış nedeniyle hafifçe parlayan Peblos, mesaja bakarken duygulandı.

Sejun, koruyucu Peblos'u onurlandırmak için Peblos Yolu'nu yaratmıştı.

Burası Peblos'un tapınağı olarak kayıtlara geçmişti ve o zamandan beri ne zaman biri yoldan geçse ilahiyat Peblos'a akıyordu.

"İlahi gücün bu şekilde artabileceğini düşünmek..."

Bu, daha önce ilahi güçlerini yalnızca Kule Sikkeleri aracılığıyla artıran Leah ve diğer savaşçı olmayan tanrılar için şok edici bir olaydı.

"Kıskandım..."

"Çok kıskanç..."

Bu sayede Peblos, Leah ve diğer savaşmayan tanrıların kıskançlığını kazandı.

Park Sejun'dan dua alıyor.

Park Sejun onun için bir tapınak inşa etmişti.

Ve o tapınaktan istikrarlı bir ilahlık aldı.

"Ben de Park Sejun tarafından inşa edilmiş bir tapınak istiyorum..."

Leah Peblos'a gıpta ile bakarken,

[Kara Kule'den Kule Çiftçisi Park Sejun inişinizi diliyor].

[İlahi gücünüz 2 artar.]

Leah'nın önünde bir mesaj belirdi.

"Park Sejun benim inişimi mi istiyor?!"

Bolluk Tanrısı Leah mesajı görünce çok sevindi. Her şeyden önce, ilahi gücünün 2 artmasına özellikle sevindi. Benim inişimi bu kadar çok istediğini düşünmek için ilahi gücüm 2 arttı!

Teknik olarak, gelip ona başka bir Altın Bolluk Kutusu vermesini ya da onu yükseltmesini istiyordu, ama onun inişini dilediği için...

"Park Sejun beni bekliyor; kendim inmeye hazırlanmalıyım. Çiftçiliğin Kralı!"

Leah, inandığı Çiftçilik Kralı'na Kule Çiftçisi Park Sejun'u bulması için hemen bir kehanet yayınladı.

Bu kez ondan kendisi için bir tapınak inşa etmesini de istemeyi planlıyordu.

***

Kara Kule 4. Kat.

"Ey Leah, Bolluk Tanrıçası. Bugün de özenle..."

Bugün, her zamanki gibi, Çiftçilik Kralı üzüm yetiştirdi, üzüm şarabı yaptı, avcılara sattı ve Leah'ya dualar sunarak para kazandı.

Dünya'da Halphas tüm çekirgeleri çağırmış, ancak altın yarasa tarafından yok edilmeleri çekirgelerin neslinin tükenmesine yol açmıştı.

Böylece, Sağlam Bıçaklı Yeşil Soğan'a olan talep büyük ölçüde azaldı, ancak kan emici sülükler hala ortalıkta olduğu için üzüm şarabına olan talep sabit kaldı.

Sonra,

-Çocuğum.

Leah, Çiftçilik Kralı'nın duasına karşılık verdi. Her iki günde bir dua etmeli miyim?

Son zamanlarda Leah dualarına o kadar sık yanıt veriyordu ki, Çiftlik Kralı biraz bunalmış hissederek dualarını azaltma zamanının gelmiş olabileceğini düşündü.

-Vakit geldi!

"Zaman...?"

Sejun'la buluşmasından döneli çok olmamıştı.

Leah tekrar "zaman" hakkında konuştuğunda, Çiftlik Kralı biraz endişeli bir sesle sordu. Nedense, Sejun'u tekrar bulmak zorunda kalacağına dair üzücü bir önsezisi vardı.

Ve,

-Evet. Park Sejun benim inmemi istediğine göre, hemen gidip onu bul.

Üzücü önsezi doğruydu. Tarım Kralı Kutsal Üzüm Çekirdeği Yağını paketledi ve kuleye çıktı.