Yeniden Doğuş Günlükleri Bölüm 7 Cilt 1 - Karanlığın İçindeki Gerçek

Kutlama günü biter ve aradan bir kaç gün geçer. Hergün aynı geçiyordu Kaito için. Sabah kalkıyor, kahvaltı yapıyor, ve Hiroto ile antrenman yapıyordu. Kimi zaman Hiroto, Kimi zaman Kaito kazanıyordu. Bir kaç gün böyle geçtikten sonra Kazuma, Hiroto, Aria ve Kaito Kahvaltı yapıyordu. Kaito artık merakını söndürmek için Hiroto'ya o soruyu sordu, 'Hiroto, sen gerçekten kimsin? Neyin nesisin?' dedi.

Kaito'nun sorusu masada aniden bir sessizlik oluşturdu. Hiroto, kısa bir süre duraksadı, ardından derin bir nefes aldı. "Bu sorunun geleceğini biliyordum..." diye başladı. "Ben sadece bir gezgin değilim, ama bu hikayeyi anlatmak kolay değil."

Aria ve Kazuma dikkatle Hiroto'ya bakarken, Kaito'nun gözleri sabırsızlıkla Hiroto'nun ağzından çıkacak sözleri bekliyordu. Hiroto, kılıcına hafifçe dokunarak devam etti: "Ailem eski bir savaşçı klanından geliyor. Gölge Kılıcı, bizim soyumuzun sırrı. Ama ben bu gücü kullanmak zorunda kaldım... ve bu yüzden yollardayım. Evim... yok oldu."

Bu açıklama, Kaito'nun içindeki merakı daha da körükledi. "Evini kim yok etti?" diye sordu.

Hiroto, karanlık bir ifadeyle cevap verdi: "Bir karanlık varlık, gölgelerin efendisi... Ama o sadece başlangıç. Bir şeyler peşinde... ve bu köyde huzur bulmuşken, onu size getirmek istemiyorum."

Kaito, Hiroto'nun içindeki karanlığı ve geçmişini anlamaya başlamıştı. "Ama artık yalnız değilsin," dedi Kaito. "Bu köyde biz varız. Birlikte daha güçlüyüz."

Hiroto, minnettar bir gülümsemeyle Kaito'ya baktı. "Teşekkür ederim... belki de gerçekten burada kalmanın zamanı gelmiştir."

Hiroto'nun yüzünde derin bir keder vardı. "Klanım, gölgeleri kontrol eden yeteneklere sahipti," dedi, gözlerini yere indirerek. "Ancak bu güç, çok büyük bir bedel gerektiriyordu. Gölgeler, her zaman bir denge isterdi. Bir gün, karanlık bir varlık bu dengeyi bozdu. Gölgelerin efendisi adında bir yaratık... Tüm klanımı yok etti."

Kazuma, Hiroto'nun sözlerini dikkatle dinlerken yüzünde bir ciddiyet belirdi. "Peki bu varlık neyin peşindeydi?" diye sordu.

Hiroto, gözlerini Kazuma'ya çevirdi ve derin bir nefes aldı. "O, sonsuz karanlığı serbest bırakmanın peşinde. Gölge Kılıcı, onun kilidini açabilecek tek şey. Bu yüzden, kılıcımı her ne pahasına olursa olsun korumalıyım. Onu kaybedersem... dünyamız sonsuza dek karanlığa gömülecek."

Aria, Hiroto'nun hikayesini duyduğunda derin bir iç çekti. "O kadar ağır bir yük taşıyorsun ki... Peki bu karanlık varlık seni buldu mu?" diye sordu.

Hiroto, acıyla başını salladı. "Evet, peşimde. Her adımda daha da yaklaşıyor. Ryuji'nin gelişi bunun bir işaretiydi. O, sadece karanlık varlığın gönderdiği bir öncüdür. Asıl tehlike hala yaklaşıyor."

Kaito, Hiroto'nun taşıdığı sorumluluğu anlamaya başlamıştı. "Ama biz buradayız. Bu köy, bu dünya bizim için değerli. Biz de senin yanındayız," dedi kararlılıkla.

Hiroto, Kaito'nun gözlerine baktı ve bir an için yalnız olmadığını hissetti. "Teşekkür ederim, Kaito. Ama karanlık yaklaştığında, ne olacağını kimse bilemez."

Kazuma, masadan kalkarak ciddi bir tonla konuştu. "O halde hazır olmalıyız. Bu köyü korumak için birlikte savaşacağız." Ardından tekrardan masaya oturdu.

Kaito, Hiroto'nun anlattıklarından sonra sessiz kaldı. Hiroto'nun taşıdığı yükün ağırlığını hissettiği an, bir süre düşündü. Ancak merakı daha da derinleşmişti. "Seni sıkmak istemem ama... köyüne tam olarak neler olduğunu anlatır mısın?" diye sordu, hafif bir tereddütle.

Hiroto, başını hafifçe salladı ve derin bir nefes aldı. "Bu uzun ve acı bir hikaye ama anlatmalıyım." Gözleri boşluğa daldı, sanki o anları tekrar yaşıyor gibiydi.

Eski Zamanlar:

Hikaye, karanlık bir gecede, Hiroto'nun çocukluk yıllarına götürdü. Geniş ve huzurlu bir köyde, gölgelerle dans eden insanlar vardı. Gölgeler, onların en büyük silahıydı ve köy, bu gücü kontrol etmeyi öğrenmiş bir topluluktu.

"Ben küçükken," diye başladı Hiroto, "Köyümüz barış içindeydi. Gölgeler bizim dostumuzdu, onları kendi irademizle kullanabiliyorduk. Babam, gölge kılıcının koruyucusuydu, klanımızın en güçlü savaşçılarından biriydi."

Hiroto'nun gözleri hüzünle doldu. "Bir gün, köyümüze karanlık bir varlık geldi. Gölgenin efendisi... O gece gökyüzü karardı, ay bile görünmez oldu. Kimse onun nereden geldiğini bilmiyordu, ama güçleri bizimkilerden çok daha büyüktü. Gölgeler onun hizmetindeydi."

Hikaye, karanlık bir savaşın ortasında devam etti. Hiroto'nun köyü, karanlık varlığa karşı koymaya çalıştı, ancak tüm çabalar nafileydi. "Babam ve diğer savaşçılar ona karşı savaştı, ama her biri tek tek yenildi. Gölgenin efendisi, onları kendi gölgelerinde boğdu."

Hiroto'nun sesi titredi. "Köy, bir gecede yok oldu. Sadece ben hayatta kaldım. Gölge Kılıcı'nı babam bana emanet etti ve o gün kaçmamı söyledi."

Şu Anki Zaman:

Hiroto derin bir nefes alıp, gözlerini tekrar Kaito'ya çevirdi. "İşte bu yüzden buradayım. Kaçmak zorundaydım, çünkü o kılıç karanlığın kilidini açmanın anahtarı. Eğer kılıç düşerse, gölgeler dünyayı ele geçirecek."

Kaito, Hiroto'nun anlattıklarını sindirmeye çalıştı. "Peki ya şimdi? O varlık hala peşinde mi?" diye sordu.

Hiroto başını salladı. "Evet, her zaman peşimde. Onu durdurmamız gerekiyor, yoksa sadece benim değil, bu köyün de sonu gelecek."

Kazuma ve Aria, Kaito'nun gözlerine baktı. Artık bu savaşın ne kadar büyük ve tehlikeli olduğunu anlıyorlardı.

Hiroto'nun anlattıkları masadaki sessizliği boğarcasına sarıyordu. Kaito, Aria ve Kazuma derin düşüncelere dalmıştı. Hiroto, bir an gözlerini kapatıp nefes aldı, sonra başını kaldırarak kararlı bir şekilde konuştu:

"Bu karanlığı durdurmanın tek yolu daha da güçlenmek. Bu yüzden buradayım."

Kaito, Hiroto'nun kararlılığını hissetti. Gözleri onunla buluştu ve derin bir nefes aldı. "O zaman, daha fazla vakit kaybetmeden çalışmalıyız." dedi.

Herkes sessizce başını salladı ve masadan kalktı. Birlikte antrenman alanına doğru yürüdüler. Kaito ve Hiroto meydanın ortasına geçti. İkisinin yüzlerinde aynı kararlılık vardı. İkisi de güçlerini test etmek, sınırlarını zorlamak istiyordu.

Aria ve Kazuma köşede durup ikilinin antrenmanını izlemeye başladılar. Kazuma hafifçe Aria'ya döndü ve "Bu iki genç, karanlığın getirdiği tehditle yüzleşmeye hazır. Ama daha öğrenecek çok şeyleri var." dedi.

Aria gözlerini Kaito'nun üzerine sabitledi, endişe ve hayranlıkla dolu bir ses tonuyla, "Evet, ama Kaito çok hızlı gelişiyor. Hiroto ile olan dostluğu onu daha da güçlendirecek."

Kaito ve Hiroto'nun gölgeleri birbirine karışıyordu. Hiroto'nun gölge kılıcı, meydanın etrafındaki gölgeleri içine çekerken, Kaito alevli tekniklerini kullanarak ona karşı koyuyordu. İkisinin çarpışan enerjileri havayı titretiyordu.

Kazuma ve Aria sessizce onları izlerken, antrenmanın yoğunluğu her geçen dakika artıyordu. Karanlıkla yüzleşecek olan bu iki genç, birbirlerine güç katacaklardı.

Bölüm, Hiroto'nun gölge kılıcının ve Kaito'nun alevli mızrağının çarpışmasıyla son buldu.

-Devam Edecek-

Novel Türk Discord'una Katıl
Bir hata mı var? Şimdi bildir! Novel Türk'e destek ol!
Yorumlar

Yorumlar