Bilinmezin İçinde Bölüm 25 - Beklenmedik Gelişme
Herkesin gözleri şok ile açıldı.
“Siz ciddi misiniz!?” diye çıkıştı Merelyn. “Buraya annemizin ölümüyle dalga geçmeye mi geldiniz!?”
“Sakin olun. Elbette ki her şeyin bir açıklaması var.” dedim elimi indirip herkesin yatağı net göreceği kadar geri çekilirken.
“Hepinizin verdiği ifadelere baktım. Kanıtlı olarak hepiniz bu odadan uzakmışsınız. Tabii cinayet farklı saatlerde de işlenmiş olabilir. Ancak anladığım kadarı ile Agata hanımın odasına sık sık birileri girip çıkıyor. Yani olay çok kısa bir sürede işlenmiş olmalı.” sonunda biraz sakinleşen Merelyn’in ifadesine baktım. “Zülfikar beyin anlatımına göre Agata hanım sürekli başının üzerine kadar örtüyü çekerek uyuyor. Yani, normal şartlarda ölümü keşfedilemez. Bu durumda, Zülfikar bey içeri girdiğinde bile Agata hanım çoktan ölmüş olabilir. Bu yüzden onun ölümünü ihbar etmemiştir.”
İzleyenlerin bakışları anlayış ile doldu. “Öyleyse bu olay nasıl saksıya bağlanıyor?” diye sordu Pamela.
Gülümsedim. “Aslında, bu sorunun cevabını canlı olarak görebilirsiniz.”
“Nasıl?”
“Sadece, hepiniz birden zıplayın.”
“Ne? Ne işe yarayacak bu?” diye sordu Merelyn.
“Ben bu saçmalığı yapmam.” dedi Anton çıkışarak.
“Off. Sadece hemen bitsin istiyorum.” dedi Helen bıkmış ve gergin bi ifade ile.
“Şey, ben zıplamasam olur mu?” dedi Ferudun.. büyük ihtimalle şişman cüssesi ile zaten zıplayamazdı.
Pamela kaşlarını çatarken kafasını iki yana salladı. “Ne olacaksa olsun. Hadi yapalım.” dedi ve ilk zıplayan oldu.
Sonra etrafına baktı ve, “Hadisenize.” diyerekten tekrar zıpladı.
Sonrasında Merelyn de dahil herkes olduğu yerde zıpladı.
Yetişkin insanları bunu yaparken izlemek komikti. Ancak sıradaki olay için lazımdı.
Tahta zeminin sarsıntı sesi kulakları doldururken, Agata hanımın yatağının üzerindeki saksılık da sarsılıyordu. Hali hazırda yamuk duran saksılık sonunda daha da yamuldu ve.. üzerindeki saksı yatağa düştü!
Ardından saksı yataktan sekip yere düştü!
Bu sahne ile herkes durdu.
Devrilmiş saksıyı yerden aldım. “İşte gördüğünüz üzere. Olay böyle yaşandı. Saksı, saksılıktan düştü ve Agata hanımın kafasına çarpıp onu öldürdü.”
Evet. İşte dahiyane ben, olayı bu şekilde çözdüm.
Daha sonra, olayı çözdüğüme dair bildirimin gelmesini beklemeye başladım.
Ancak.. birkaç saniye geçmesine rağmen bildirim gelmedi.
“E-Efendim..” diye söze girdi Zülfikar, beyefendi sesiyle.
“Hmm? Buyrun Zülfikar bey. Yoksa cinayeti çözdüğüm için beni tebrik mi edeceksiniz?”
Zülfikar mahçup ve garipser bi ifade takındı. “Efendim.. Agata hanım bıçaklanarak öldürüldü..”
“...” ortamda birkaç saniyelik sessizlik oluştu.
Sonrasında gözlerim şokla açıldı ve elimde tuttuğum saksıya baktım. “Aman tanrım! Bu saksı insanları bıçaklayabiliyor mu!?!?!”
Fantastik evrenin saksıları çok tehlikeli!!!!
“Yok edilmesi gerek!” diye bağırdım ve beni de bıçaklamadan önce onu yere fırlatmak için havaya kaldırdım!
Ancak o anda, Saksı bir anda kara bir dumana dönüştü! Kara duman suratıma doğru patlayıp içimden geçti!
Panikle dumanı dağıtmaya çalıştım ve bir an sonra arkamda şekillendiğini fark ettim.
Hemen arkamı döndüm ve odanın ucunda.. siyah kıyafetler içinde bir adamın çömeldiğini gördüm! Adam, suratını kapatan bir maskeye ve kafasını kapatan bir kapüşona sahipti. Sadece kırmızı gözleri açıktaydı. Elinde sivri uçlu bir hançer tutuyordu!
Kaşlarını çatmıştı ve.. Ferudun’a doğru bakıyordu!
“Burada neler dönüyor yönetici. İpimi kesmeye mi geldin!? Böyle anlaşmamıştık!”
Onun ani ortaya çıkışı ile şok oldum. Ancak bir an sonra olay zinciri kafamda şekillendi.
Sırıttım. “İşte gördünüz mü? Tam da tahmin ettiğim gibi! Aslında bu suikastçi saksı şeklinde saklanıyordu. Kimse yokken insana dönüşüp Agata hanımı öldürdü. Ancak Zülfikar bey odaya aniden girince saklanmaya fırsatı olmadı ve zeminde tekrar saksıya dönüştü! Bu yüzden o anda saksı yerde duruyordu!”
Suikastçi tekrar bana döndü. “Sen.. her şeyi mahvettin. Güzelim giden görevi..” ardından bana doğru atıldı.
Çok hızlı!
Engelleme kullan!
Adamın hançeri tam kalbime çarptı ve oradan sekti!
[Bir engelleme hakkınızı harcadınız! Kalan: 25]
Ölümcül tokadımı havaya kaldırdım. Tavandaki ışığın yansıması ile elimin gölgesi adamın şoka uğramış suratına yansıdı.
“Ya HAK!” diyerekten tokadımı indirdim ve bir “ŞAP!” sesiyle adamı yere çiviledim!
Ancak bu onu bitirmeye yetmemişti!
Çakıldığı yerden yuvarlanarak eski pozisyonuna döndü ve bir takla hareketi ile doğruldu.
Maskesinin ağız bölgesi kırmızılaşmıştı. Nefes nefeseydi. Bir bana, bir de arkamdakilere bakıyordu.
Daha sonra ise.. arkasındaki camı kırdı!
Hemen yakalamak için ileri atıldım ama çok hızlıydı!
Camdan atladı!
Yine de oraya koştum ve camdan baktım. Adam süratli bir şekilde koşarak kısa sürede duvarlara ulaştı ve atlayıp gözden kayboldu!
Siktir!
Lavuk çok hızlı!
Bunu hayatta yakalayamam..
O sırada gözümün önüne bir yazı grubu geldi.
[Anlık Görev: Agata’nın Cinayetinin Gerçek Suçlusunu Bul Tamamlandı!]
O anda, içimi dolduran garip bi rahatlama hissiyatı geldi.
Bu, sanırım aldığım tecrübe puanı ve yetenekle ilgili.. Gerçeğin Gözü!
O yeteneğin ne olduğunu merak etsem de, kontrol etmeye zamanım yoktu.
Hemen arkamı döndüm ve ne yapacağını bilemez haldeki Ferudun’a baktım.
Sonra siyahlı adamlara baktım.
Umarım dinlerler. Yoksa büyük kavga olacak.
“Adamın ne dediğini duymadınız mı! Ferudun’u tutuklayın!”
Bu sözüm ile siyahlı adamlar şaşkına döndü.
“Hayır! Durun!” diye bağırdı Ferudun. “Pislik bir suikastçinin dediklerine mi inanacaksınız!? Ben suçsuzum!”
O sırada, bir gariplik fark ettim.. Buradaki herkesin kafasının üzerinde.. yazılar vardı!
Şu anda baktığım Ferudun’un kafasının üzerindeki yazı şöyleydi.
[Ferudun Karahisar Sv-1 (Kötü)]
Bu yazı bana oyunlardaki karakter açıklamalarını anımsattı.. ancak burada yönelim de mi yazıyor?
Yani, bu domuz ‘Kötü’ birisi.
“Firdevs! Sen lordun kızı değil misin? Yakalamalarını emret!” diye bağırdım.
Firdevs bu farkındalık ile gözlerini açtı. “Doğru!” sonra Ferudun’a baktı. Dik bir duruşa geçti ve küçümser bir hareketle Ferudun’u işaret etti. “Suçluyu yakalayın.” dedi olabilecek en ciddi tonuymuş gibi duyulan bir sesle. Ancak tatlılığı yüzünden pek ciddiye alınamazdı..
Bu emir ile siyahlı adamlar daha fazla direnemedi ve Ferudun’u kollarından yakaladılar!
Ferudun panikle bana doğru baktı. “Efendim! Bir yanlışlık var! Ben bu kasabanın onurlu bir yöneticisiyim! Neden Agata hanımı öldüreyim!?”
Omuzlarımı silktim. “Benim görevim dedektiflik. Sorgulama işi başkalarında. Gerisini yetkililere anlatırsın.”
…
…
…
…
Bir saat kadar sonra, gerekli üst makamlar gelip yöneticiyi teslim aldı. Onu nereye götürdüler bilmiyorum. Ne yapacaklar bilmiyorum. Aslında, tutuklanması için yeterli kanıt bile olmayabilir. Ancak bu, ne yazıkki benim gücüm dahilinde değil. Ben, ünsüz dedektif Kağan HOLMES, suçluyu ortaya çıkararak elimden geleni yaptım. Eh, görevimin ödülünü de aldım. Yani artık burada bir işim kalmadı.
Şimdi, salondaydık. Evin tüm ahalisi, kasvetli ifadeler ile duruyordu. Zülfikar ise sonunda kelepçelerinden kurtulmuştu ve dimdik bir şekilde hepsinin karşısındaydı.
Onları, hayal kırıklığına uğramış bakışları ile süzdü.. diyeceği bir şeyler var gibiydi.