Bilinmezin İçinde Bölüm 39 - Tehlikeli Dünya

Yaratıkların koşturmacası başladı!

Ben de ileri doğru atıldım!

Ölümcül ve açgözlü yaratık grubu üzerime doğru vahşi bir dürtü ile koşarken ben de onlara aynı vahşilik ve öldürücülük ile koşuyordum.

Aramızda iki metre kala yerden bir anda sıçradım!

Önümdeki yaratığın üzerine alçalırken sol elimi havaya kaldırdım. "Ya HAK!"

ŞAAK!

ÇAAT!

Tek tokadım ile yaratığın boynunu kırıp yere amele sümüğü gibi yapıştırdım!

Bu hareket ile istemsizce yere doğru çömelmiştim.

O sırada sağ tarafımdan gelen "WHEEĞH!" sesiyle beraber bana doğru alçalan bir pençenin gölgesini gördüm.

Yerden yukarıya doğru gelişine bi tokat savurdum!

Kemik kırılma sesleri havayı doldururken yaratığın kolu geriye doğru savruldu!

Sese bakılırsa eli et yığınına dönmüştü!

İvmesi dağılan yaratığın kafasının üzerinden tokadı geçirdim!

Ezilmiş pet şişe gibi kafası içine göçtü!!

O anda arkamdan bi darbe aldım ve sendeledim!

Yaratığın birisi sırtıma çıkmıştı!

Kanlı ağzının kokusu burnuma dolarken dişlerinin alçaldığını tahmin edebiliyordum.

İki elimle ardıma uzandım ve yaratığı boynundan tuttum!

Bodyciler gibi sırtıma yaslanamama sorunum yoktu!

Eğer bu olsa o yaratığı hayatta yakalayamazdım!

'Şükürler olsun.'

Yaratığı tüm gücümle çekip bir baltaymışçasına savurdum!

Ancak hedefim bir kütük değil, önden gelen diğer yaratıktı!

Çarpışmanın etkisi ile ikisi de yere çakıldı!

Sırtımdaki yanma hissiyatı bana acı sinyalleri veriyordu.

Anlaşılan yaratık gitmeden önce bana birkaç pençe hediyesi vermişti.

Bu grubu devirdikten sonra solda bi açıklık gördüm.

Hepsi burayı merkez aldığından, durduğum takdirde sıkışacaktım.

Hemen o açıklığa doğru koştum.

Bu sırada yandan başka bi yaratık fırladı!

ŞAAK!

Tokadı geçirdiğim gibi geldiği yere uçurdum!

O duraksama anında bir başka yaratık beni arkamdan yakaladı!

Belime sarılıp beni devirmeyi deniyordu!

'Lan!'

'Oraya normal bir insan bile uzanamaz ki!'

'Korkak piç!'

Ben onu ellerimle kavramaya çalışırken bir yaratık daha katıldı!

Önüme bakmadığım için geldiğini fark edemedim ve aynı şekilde önden bana sarıldı!

'Beni sabitlemeye çalışıyorlar!!'

İki elimi birleştirdim ve beni önden tutanın sırtına darbeyi geçirdim!

Yaratık, belinin kırılması ile alt vücuttaki kontrolünü kaybetti!

Ayaklarının gücü gidince benim için sadece bir ağırlıktan ibaret oldu!

Ancak hâlâ arkamdaki sağlamdı.

O anda aklıma nostaljik bi anı geldi.

Küçüklüğümde televizyon karşısında oturup birbiriyle çarpışan beybladeleri izlerdim. Döne döne çarpışan bu diskler, her çarpıştıklarında birbirlerini iterlerdi.

Bu anlık ilham ile ayaklarıma güç verdim. Önümdeki yaratığı belinden tuttum ve.. olduğum yerde dönmeye başladım!

Arkamdaki yaratık da bu ivme ile dönüyordu!

Hem önümde hem arkamda ağırlık olduğundan dengem sağlandı ve kısa sürede ivme kazandım!

Mevlana gibi dönüyordum!

Delicesine bi kahkaha attım. "Mesnevideen ders aldıııım!"

Yaratıklar bu dönen beyblade yaklaşamıyorlardı. En azından ben öyle düşünüyordum çünkü dönerken tek gördüğüm geçip giden sahnelerdi.

'Çok hızlıyım!'

'Ama.. nasıl durucam lan ben!?!'

İvmem o kadar ileriye gitmişti ki duramıyordum!

Sonsuza kadar dönecekmiş gibi hissediyordum!

"Aağh!"

O anda sırtımda bir acı hissettim.

Şerefsiz beni ısırmıştı!

"IĞAH!" Isırdığı yeri koparmaya çalışıyordu!

Hissettiğim acı ile dengem şaştı ve ivmemi kontrol edemedim!

Döne döne devrildim!

Süratlı düşüş ile yaratık ısırmayı bırakmak zorunda kalmıştı.

Hemen ayaklanmaya çalıştım.

'Ah, dünya dönüyor..'

Siktir!

Bu ayrıntıyı unutmuşum!

Uzun süre döndükten sonra durunca ayakta kalamazsın!

"Aağh!"

Bu sefer öndeki ısırdı!

Ellerimle onun kellesini tutmaya çalıştım.

Ancak dünyam hâlâ döndüğü için tutturamadım!

En sonunda saçını tutturduğum zaman beni tutan yaratığın suratını görebildim.

Dönen dünyamda sabit olan sadece onun genç ve temiz suratıydı. Bu bir kız çocuğuydu.

Tertemizdi.. ne bir kan, ne de yara vardı. İnce kaşları ve ipeksi saçlarının göz alıcılığını engelleyen tek şey onun kor gibi parlayan gözleriydi. O.. biraz Firdevs'e benziyordu.

Bu saf görünen genç kız, şimdi aklını yitirmiş bi yaratıktı.

Anlık olarak gizli görev aklıma geldi. Köyü iyileştirme görevi.

Ancak bu.. şu an imkansızdı.

Kızın suratını görmezden geldim ve tam ensesine tokadı geçirdim!

Ensesindeki et dağılırken yaratığın üzerimdeki kontrolü yok oldu! Vücudun kafayla olan iletişimini kestim! Bu yaratıkların iyileşme yetenekleri var mı bilmiyorum ama bu şimdilik beni kurtarmaya yeter.

Yaratık şu an karnımın yan tarafını ısırıyordu.

Dişlerimi sıkarken onu tüm gücümle çekmeye başladım.

"Aaaağğhhh!" Etim vücudumdan koparken ölesiye bir acı duyuyordum! Bayılacak gibi hissediyordum ama adrenalin sayesinde ayakta durdum!

Etim vücudumdan koparken sonunda kafayı vücudumdan uzaklaştırdım!

Arkamdan ısırılmaya devam ederken öndekini üzerimden attım!

Arkamdaki yaratıkla beraber ileriye doğru koştum ve atladım! Önümdeki gelen yaratığa iki bacağımla uçan tekmeyi geçirdim!

Yaratık ileriye fırlarken ben sırt üstü yere çakıldım!

Atlamanın ivmesi ile arkamdaki yaratık da aşağıda kaldı!

Ellerimi arkaya attım yaratığı üst bacağından yakaladım!

Sırtımdan ön tarafa doğru yaratığı çekmeye başladım!

Yaratık ellerini belime geçirdi! Tırnakları baskı ile derime saplandı!

'Çekemiyoruum!'

O anda aklıma yine bir çocukluk anım geldi.

Smack Down!

Amerikan güreşi!

Şişko güreşçilerden birisi, kendinden küçük cüsseli olan kişiyi baş aşağı tutup yere çakıyordu.

Bu fikir ile yaratığın bacaklarını tutarken yukarı zıpladım ve kendi bacaklarımı havaya kaldırıp kendimi yere bıraktım!

Yere çakılmam ile arkamdan bir 'ÇAT' sesi geldi!

Yaratığın boynu kırılmıştı!

Belimdeki kavrayışın gevşediğini hissetmem ile yaratığı tekrar öne çektim.

Ancak dişleri hâlâ etimdeydi!

Acıya katlanmak için dişimi sıkarken çekmeye devam ettim ve feci bi acı vücuduma yayıldığı gibi yaratığı sonunda çekip fırlattım!

Şu anda hem kolum hem belim hem sırtım kanlar içindeydi. İç organlarıma işleyemeseler de eti koparacak kadar derin yaralardı. Kan kaybediyordum.

Şu an sadece Dayanıklılık özelliğimin beni ayakta tutmasını umabiliyordum. O özellik tam olarak ne yapıyor bilmiyorum. Vücudumdaki kanı mı artırıyor? Acı eşiğimi mi yükseltiyor? Veyahut bilimle açıklanamayacak şekilde genel bir dayanma gücü mü veriyor? Bunun cevabını şu an öğrenecektim. Çünkü normal bir insanın bu kadar yaradan sonra ayakta duramayacağını biliyordum.

Her halükarda şu an fazlasıyla yorgun hissediyordum. Bakışlarım etrafımda gezdi. Az önce dövdüğüm her yaratık ya topallayarak ya da garip gurup yürüyerek hareketleniyordu. Normal birisini öldürecek olan tüm bu saldırılarım onları durduramamıştı. Birisini bile öldürememiştim.

Onları öldürmek için gerekenin çekirdeklerini yok etmek olduğunu biliyordum. Ancak bunu yapacak zamanım yoktu.

Onlar çok fazlalar. Birini bile öldürmek için dursam, bir an sonra bir düzinesi etrafımı sarabilirdi.

Tabii başka bir şey daha vardı.. onların kurtarılabilme ihtimali. Şu anki halimde onları iyileştirmemin imkansız olduğunu biliyorum ama sadece iyileştirilme ihtimalleri olması bile onları öldürmemi zorlaştırıyordu. Çünkü iyileştirilebiliyorlarsa hâlâ insanlar demektir.. ancak tereddütüm olmasa bile bu kadarını indiremezdim.

'Sonum geldi mi?'

Buraya gelişimin üzerinden çok geçmemesine rağmen türlü türlü olaya girmiştim. Ölümle birden fazla kez karşılaşmıştım. Eğer Engelleme Hakları olmasa bunların birinden bile sağ çıkamazdım.

Mağaraya gelenlerin neden anında öldükleri bi geleceğe sahip olduklarını anladım.

Böyle tehlikenin kol gezdiği bir dünyada nasıl ayakta kalınır ki?

Üzerime doğru koşan yaratıklara baktım.

Ağzıma gelen metalik tat bile dikkatimi dağıtamıyordu. Adrenalin tüm vücudumu sarmıştı.

"Aaağh!" Öfkeyle tekrar ileriye doğru koştum!

Ancak daha bir adım atmıştım ki sendeledim!

Bakışlarımı indirdiğimde yaratıkların birinin ayağıma sarıldığını gördüm.

"Siktir!" Diğer ayağımı başını ezmek için kaldırdım.

Ayağımı indirmek üzereydim ama yandan gelen bi darbe ile durmak zorunda kaldım!

Başka bir yaratık tekrar bana sarılmıştı!

O sırada başka bir tanesi sırtıma atladı!

Az önce kafasını ezdiğim ise çoktan ayağa kalkmış ve dibime gelmişti!

Bu şeyin dışarıda kalan tek parçası gözleriydi ve onları çok iyi kullanıyordu.

Dibime geldi ve ağzı olmadığı için elleri ile pençelemeye başladı!

Ellerimi kendimi korumak için kaldırırken dengem kaydı ve diğer yaratıkların çekiştirmesi ile yere devrildim!

Novel Türk Discord'una Katıl
Bir hata mı var? Şimdi bildir! Novel Türk'e destek ol!
Yorumlar

Yorumlar