Paraxis Oyunları Bölüm 1
Güneşin yeni açtığı ve karanlığın ayla birlikte aydınlandığı bir sabah saatinde iş insanları daha beş on dakika önce kalkmışlar, kravatlarını düzeltip kahvaltılarını yapmalarının ardından otobüs durağında bir sonraki yolcu otobüsünü beklemek için aşağı inmişlerdi. Akrep 6'yı, yelkovan ise 8'i gösterirken evinden çıkmamış tek bir stajyer vardı, o da bendim. Ah, lanet olası Kataki neden ilk alarmda uyanamadın ki. Ağzımdaki yanmış ekmek parçalarını gevelerken karşıma kedim Bob çıktı. Turuncu ve olabildiğine obur bu tüy yumağı son iki yıldır tek arkadaşım olmuştu. PinApple teknoloji şirketi adında bir elektronik şirketi var ülkemizde. Hatta sadece ülkemizde değil aynı zamanda dünya çapında telefon, tablet ve diz üstü bilgisayar teknolojileri konusunda üst düzey bir şirket. Ancak çalışanlarını da kendisi gibi üst düzey istiyor maalesef. Bu son iki yılda evime kapanıp gece gündüz yazılım dillerine ve diğer skmsonik yabancı dillere çalışıyordum. Ne sabah yürüyüşleri ne de arkadaşlarla kafede buluşma gibi eylemler benim için zaman kaybıydı. Buraya girmeyi çok ama çok istiyordum çünkü belki de sonunda annemin gözüne girebilirdim. Babam ben daha 10 yaşındayken ölmüştü ve o zamandan beridir de annem üstüme çok durmaya başladı. En ufak bir hata bile istemiyor, üstelik her derste en iyi dereceleri elde etmemi zorunlu kılıyordu. Arkadaş çevresi kurmanın "zaman kaybı" olduğunu ve bu zaman kaybında en az 5-6 kitap bitirip kültürlenebileceğime inanıyordu. 19 yaşıma bastığımda annemle yaşadığımız bir kavga yüzünden evden ayrıldım ve babamdan kalan külüstür bir arabayı satıp bir süre iş arayışına geçtim. Bazı ufak şirketlerde çalıştıktan sonra en üstü, zirveyi ya da daha doğrusu PineApple AŞ'yi gözüme kestirdim. Ve işte buradayım. PineApple AŞ'nin giriş testleri ikiye ayrılıyor. İlki akademik başarı, ikincisi sosyal beceri. Benimle birlikte katılan diğer 30 kişi arasından akademik başarı sıralamasında 1. Olduğumu öğrenince rahatlamıştım. Ancak sosyal yeterlilikde 28. Olduğumu öğrenmek paranoyak Kataki'ye dönüşmeme sebep oldu. Dün akşam da 30 kişi arasından 3 kişi ana kadro için, 2 kişi de denemelik stajyer olarak alcaklarını ve benim de Denemelik stajyer grubunda olduğumu öğrenmem daha da kötü bir tokat çarptı yüzüme. Denemelik stajyer'i kısaca anlatırsak şirkette çalışmaya hak kazanan 5 kişinin 3'ünün çalışma olasılığı daha yüksek iken kalan 2 stajyerin kadroya dahil edilme olasılığı iş başındaki becerisiyle belirleniyor. Böyle bir durumda en ufak hatanda bile işten atılabilirsin. Bob sanki gitmemi istemiyor gibi bakıyor bana. Hırçın kedi, hep böyle olmuştur. Bir seferinde internetten tanıştığım bir kızı evime çağırdığımda kıza saldırıp tetanoz aşısı yaptırtmak zorunda bırakmıştı. Hastaneden sonra ise bütün sosyal medya kanallarından engelledi beni. Bob sağ ayağımı ilerletip koşmaya başlayacağımı zannedip sağa doğru iyi bir atlama yapıyor ve onu çalımlayıp sol ayağımla kapıya kadar koşup dışarı çıkıyorum. Artık böyle taktiklerine alıştım kedimin. Asansör daha 5. Katta ve ben 3. Kattayım. Otobüs gelmek üzere olmalı. Lanet otobüs, lanet alarm, lanet kedi. Asansörü bekleyebilecek zamanımın olmadığını fark edip merdivenlerden aşağı iniyorum ve binadan çıkıyorum. Ana caddeye giden sokağın yanlarında bir çok iş insanı işe gidiyor. Onlarla empati kuruyorum yanlarından geçerken. Sonunda ana caddeye varmışken ve sevinçle gülümserken gözlerimin önünden bir otobüs geçiyor....
"Hayat neden bu kadar berbat olmak zorunda ki....." iş binası 3 sokak ötede. Eğer koşarsam yetişebilirdim ancak gözlerimin önünden geçip 100 metre ötemde duran otobüse doğru tüm hız koşarken ayağımı burkup yere düştüm. Hâlâ acıyor.. Yere devrilip içindeki eşyaları etrafa saçılan çantamı yerden alıp doğrulduktan sonra topallayarak yoluma devam ediyorum. Binmem gereken otobüs 40 dakikada bir geçiyor ve ben bu sürenin yarısında işe varmış olurum. Bugün yürümek zorundayım demek. Peki, öyle olsun tanrım.
"Ah, keşke hayat böyle sıkıcı olmasaydı.. " diyorum yerdeki bir taşı tekmelerken. 21 yaşında ortalama yakışıklılığa ve çantasında onlarca akademik başarı belgesi taşıyan gencin birisiyim ama yine de bu belgeler şu an hiç bir işe yaramıyor. En iyi şirketlerin yöneticileri bile yüksek kabiliyetli elemanını değil, düşük kabiliyetli akrabalarını yüksek mertebelere geçiriyorlar. Böyle bir yerde adaletten söz bile edilemez ki! Ancak PineApple AŞ farklı. Sonsuz adaletin sağlandığı mükemmel bir Şirket Orası!! Buruk ayağım biraz daha iyileşince acı içinde koşmaya başlıyorum. Birden göğsüm tutku ve heyecanla dolup taşıyor. Yapabilirim, kendime yeni bir hedef koydum. PineApple AŞ'nin müdürü Olmak! Çantam bir anda titriyor. Durup telefonuma bakıyorum. Mm, bir bildirim demek.
"Sevgili Kataki Dragonez.
Deneme Stajyerliği isimli bulunduğunuz şirkete giriş için deneme işine 9 dakika geç kaldığınızdan dolayı stajyerlikten mes edildiniz. Lütfen üç ay sonra tekrar deneyin. İyi günler. "
"ne......"
Gözlerimi bir durgunluk kapladı. Sanki ellerim titriyordu ve kalbim buz tutmuştu. Başarısız mı oldum. Peki ya annem? Annem buna ne diyecek ki... Yine mi benim "şu hayatta hiç bir şeye yeteneği olmayan bir patates çuvalı olmamdan" bahsedecek. Aslında haklı. Ne resime yeteneğim var ne müziğe. Spor dallarında da kötüyüm. Oyunculuk konusunda berbatım, kimseyi taklit edemem. Ve bu da elimdeki son şanstı. En iyi başardığım şey sanırım... Sanırım....
[PARAXİS OYUNLARI BAŞLATILMAK İSTİYOR. CEVAP VERMEME DURUMUNUZDA 10 DAKİKA İÇİNDE OTOMATİKMEN BAŞLATILACAKTIR. BAŞLATACAK MISINIZ?
[Evet] [Hayır]
Görüş alanımın hemen önünde yarı saydam bir pencere açılıyor bir anda. Havada uçan bu panelin üstünde yazanları okuduktan sonra duraksıyorum. Paraxis mi? O da ne lan? Soğukkanlı bir biçimde pencereyi inceliyorum. Köşeleri yuvarlamalı ve ince dokusunda elimi gezdirmeyi denediğimde elim dokunun içinden bir hayaletmişcesine geçip gidiyor. Artık yaşamak için bir sebebim kalmadı. 3 ay beklerken ne yapabilirim ki hem. Cebimdeki bütün para bitti ve üstüne üstlük 5 bin dolar borca yattım. Annem beni evin önüne bile almaz ve benimle dalga geçer. "Başarısız oldun Patates Çuvalı Hahahahah"...... Yumruğumu sıkıyorum ve seçeneğe tıklıyorum. Ne olacağı varsa olsun.
[Evet]
[PARAXİS OYUNLARI BAŞLATILIYOR. LÜTFEN BEKLEMEDE KALIN. GEZEGENİNİZE ATANAN KAHYA : LOYD BARYUS]
Bir anda önümde başka bir panel beliriyor. Üstünde ismim, yaşım ve ırkımın yazdığı bu panel çok garip. Diğeriyle aynı dokuya sahip ancak üzerinde kişisel bilgilerim dışında bir kaç farklı değer daha var.
---------------------------------------------------------
İSİM : KATAKİ DRAGONEZ
YAŞ : 21
IRK : İNSAN / ERKEK
BASİT İSTATİSTİKLER :
GÜÇ : 1
DAYANIKLILIK : 2
ÇEVİKLİK : 2
Kİ ENERJİSİ : 0
---------------------------------------------------------
"Bunlar ne la? "
Arkamdan birisi omzumu tutuyor. Arkamı döndüğümde bunun bir kadın olduğunu görüyorum. Kumral saçları olan yaşıt olduğumuzu tahmin ettiğim bir kadın.
"Şey, affedersiniz beyefendi? Acaba bu önümüzdeki şey ne siz bir şey biliyor musunuz? "
"Bu paneller sizde de mi var? "
"Ehm, evet. Ancak ne olduğunu bilmiyorum ve sizin de paneliniz olduğunu gördüm. "
"Maalesef ben de bilmiy-
"ÖHM"
Önümü döndüğümde karşımızdaki adamı görüyorum. Havada uçuyor o da, aynı paneller gibi. Elinde bir de bastonu var. Yeşil şaşalı elbiseleriyle birlikte normal insanlara göre kulak uçları çok sivri. Garipsiyorum. Sarı uzun saçları beline kadar uzanırken kafasındaki sarı taş parlıyor.
"Burada hepiniz neden toplandığınızı merak ediyor olmalısınız, değil mi? "
Hepimiz derken? Etrafıma tekrar baktığımda ben ve şu kadının dışında en az 15-20 kişi daha bu adamı dinlemek için etrafına toplanmış. Her birinin panelleri önünde açık şekilde. Aralarından beyaz saçlı bir genç dikkatimi çekiyor nedense. Çok aykırı duran beyaz saçları ve siyah gözleriyle yeşil adamı izliyor. Ona baktığımı fark edince yan bir bakış atıyor bana. Keskin bakışı kalbimi daraltınca hemen yeşil adama çeviriyorum yüzümü.
[Bir rakip oyuncunun {Korkutan bakış Lvl.1} özelliğine mâruz kaldınız. Güç ve çevikliğiniz etkiden kurtulana kadar %5 azaldı]
Yeşil adamın konuşmasını tam dinleyemediğim için bu uyarı panelinden yüzümü tekrardan uçan adama çeviriyorum ve son dediği sözlerini duyabiliyorum sadece.
"O ZAMAN 22. PARAXİS OYUNLARI BAŞLASIN! "