Paraxis Oyunları Bölüm 6
"Samantha? "
"E-efendim? "
"Savaş için hazır mısın? "
Gözlerini benden kaçırıyor.
"Galiba.. "
"Eğer savaşmak istemiyorsan Loyd'a çekileceğini söyleyebilirsin. Sorun olmaz. "
"..."
Gördüğüm kadarıyla Samantha çekingen bir kadın. Bırak savaşmayı, eline silah alabileceğini bile sanmıyorum. Ve bu durumda çekilmesi, yaralanmasından daha iyi.
"Büyük Annem hep insanların seçtiği seçimlerin arkasında durması gerektiğinden bahseder. Yani eğer bu sefer dövüşmezsem.... Kendime ihanet etmiş olurum. "
Demek. Öyle. Beklediğimden daha güçlü bir kadınmış. Sanırım her insanı kapağına göre yargılamamak lazım.
"Pekala, ama kaybetmeye yaklaşırsan fazla zorlama, tamam mı? "
"Tamam." diyor yazı tura sahasına giderken. Kim Jinwoo baygın olduğu için yeni Yazı Tura ustamızı Samantha belirledik. %35 ihtimali var. Ve bu cidden düşük. Samantha'nın rakibi Kaito Togotu adındaki genç kızın biri. Boynuna varan kısa saçlarının arasında mor rengin tonları var. Üstündeki baskılı beyaz tişört ile sırtına taktığı büyük çantayla belli ki okul çocuğu. 17 veya 18 diye tahmin ediyorum.
"Yazı" diyor Samantha kararla. Batıl inançlara inanmam ama iki kere Yazı seçip kaybetmemiz üzerine Tura seçeceğini düşünmüştüm.
"Tura"
Altın para havaya atılıyor. Samantha kaygılı bakışlarla parayı takip ediyor. Loyd yüksekte uçtuğu için göremiyoruz. Ve paraya baktıktan sonra konuşuyor.
"Yazı" YAŞASIN BE! HÂLÂ BİR İHTİMALİMİZ VAR GİBİ!
"YAPABİLİRSİN SAMANTHA! "
[SAMANTHA DİGEL'İN İSTATİSTİKLERİ+4 ARTTI]
Kaito esneme hareketleri yapıyor. Önce yumruklarını çıtırdatıyor, daha sonra boynunu sağa sola çeviriyor. Çantasını yere bırakırken parçalanan küpten bir silah düşüyor.
{E+ KADEME GÜMÜŞ HANÇER}
Elimin 1.5 katı uzunluğunda kısa, gümüşten olduğundan dolayı parlak bir hançer. Keskinliği tek bakışta anlaşılabiliyor. Samantha elindeki hançeri sağa sola bir kaç kez sallıyor.
"Oh, hafifmiş. "
[5]
Kaito pozisyon alıyor.
[4]
Samantha ciddi bir yüz ifadesiyle kaderiyle yüzleşmek için kendini hazırlıyor.
[3]
[2]
[1]
[BAŞLA]
Kaito aniden ileri atılıp Samantha'ya çelme takıyor. Dengesini Dayanıklılık istatistiğinden dolayı tam kaybetmeyen Samantha hançeri Kaito'ya savuruyor ancak hedefini bulamayan hançeri tutan kol Kaito tarafından tutulup sıkılıyor. Acıdan elini boş bırakan Samantha hançeri yere düşürüyor. Hançeri havada tutan Kaito akrasına geçip boynuna dayıyor ve bunlar sadece 2 saniye içerisinde oluyor. Ne..... Gümüş bıçağın keskin yüzü kumral kızın boynuna sürterken sığ bir kesik atıyor ve kanatıyor.
"İstersem daha derinini yapabilirim. Pes et... "
Şu an tüm silahlar Kaito tarafında. Ve beklenen yanıt geliyor.
"Pekala, pes ediyorum.. "
[KAZANAN KAİTO TOGOTU]
Pek bir şey beklemiyordum ancak bu kadarı da fazlaydı. Kaito denen kız tam bir canavar olmalı. Bu turu kazansam bile gelecek tur Kaito ile karşılaşmam durumunda onu yenebileceğimi sanmıyorum. Kaito takım arkadaşlarının yanına dönerken sevinçle karşılanıyor. Biz ise Samantha'yı teselli ediyoruz. Durum bununla 2-1 oldu. Ben de kazanamazsam Nou 3 düşmanla daha savaşmak zorunda kalacak. En azından kılıcı var.. Bunları düşünmenin sırası değil! Dövüş sırası bende ve rakibim karşı taraftan öldürme isteğiyle bakıyor bana. Tüylerim diken diken oldu.
[1.TUR 4.OYUN - KATAKİ DRAGONEZ vs GOORU TONOKA]
Stresliyim biraz. Eğer silah elde edemezsem bu cüssedeki iri yarı bir adamı yenebileceğimi zannetmiyorum. Şu anda silah elde etmiş 3 kişi var. Nou, Morita ve Kaito. İlki kılıç, diğeri yay ve sonuncusu hançer. Nou ve Kaito silahını rakiplerini yenerek elde ettiler, ve eğer onlar yapabildiyse ben de yapabilirim diyorum kendi kendime. Hayatım boyunca hep şansız birisi olmuşumdur. Evime davet ettiğim kız bile kedim yüzünden benden ayrıldı. Acaba Bob şu an ne yapıyordur...
O sırada Yazı Tura'nın karşı tarafın kazanmasıyla sonuçlandığını görüyorum. Samantha benim yanıma utançla geliyor.
"Özür dilerim. "
"Önemli değil Samantha. Senin hatan yoktu. " diyorum.
[RAKİBİN {E+ KADEME UZUN SERT KILIÇ} ELDE ETTİ]
Lanet olsun. Gooru şeytanice gülüyor. Tam bir pislik. Ortaokul zorbam aklıma geliyor. Onun da adı Go- Dur bir dakika. Gooru?
"Gooru? "
"Adımı nerden biliyon lan? " o kadar aptal ki panellerden öğrenebileceğimi bile tahmin edememiş. Kesin sadece kendisinde bu panellerin olduğunu ve kendini de ana karakter falan sanıyordur. Cidden böyle bakınca gövdesinin Gooru'ya cidden benzediğini düşünüyorum. Aynı Gooru'ysa galiba ondan da intikam almak gerekecek. Önce Bay Joo, şimdi de Gooru. Geçmişimi temizliyorum resmen! Her neyse, en azından vicdan azabı çekmeyeceğim. Ortaokulda Souke diye bir arkadaşım vardı. Gooru benim onunla yakın ilişkiler kurduğumu fark edince onu da dövmeye, zorbalamaya başlamıştı. Bir seferinde o kadar ileri gitmişti ki yüzünde bir yanık izi bırakıp disiplin yemişti. Souke de daha fazla bunlara katlanamayıp okuldan ayrıldı. Lanet Gooru.
"Hey, Nou. Şu özelliğini bende de kullanır mısın? "
"Oh, şey... Sanırım her gün sadece iki kişi üzerinde uygulanabiliyor. "
"Ne.... "
"Üzgünüm, bilmiyordum. " diyor gülümserken. Kötü oldu..
[5]
[4]
"Hmm, böyle bakınca tanıdık geliyon ha. "
[3]
"Hangi ortaokulda okumuştun? "
[2]
"..."
Aklına bir şey gelmiş gibi bir anda duruyor ve ardından sinsice gülümsüyor.
[1]
"Katoki?.. "
NEDEN HERKES BENİM İSMİMİ YANLIŞ HATIRLIYOR LANNNN!!!
[BAŞLA]
Uzun kılıcını kaldırıp hızla savuruyor bana. Aniden yaptığı bu hareketle son anda geriye çekiliyorum. Kalbim küt küt atıyor. Gooru kılıcını tutarken sanki eskiden oynamayı sevdiği oyuncağını tekrar bulmuş gibi bir yüz ifadesi takınıyor. Sanırım oyuncağı ben oluyorum.
"Hohohoo, Katoki. Seni tekrar gördüğüme sevindim canım arkadaşım. "
Tekrar kılıcını savuruyor ve kaçınıyorum. Kılıcını sertçe yere indirdiğinde betondan zeminde çatlaklar oluşuyor. Az önce üstünde durduğum zemin ufak çakıllara parçalanıyor. Bu kadar güçlü olduğunu unutmuşum.
"Ah, sen Sosku'nun ufak arkadaşı değil misin. Haha, o mavi saçlı çocuk yüzünden disiplinlik olmuştum be. "
Sanırım isim hafızası çok zayıf. Ama bu söyledikleri beni öfkelendirmeye yetiyor. Lanet pislik. Yumruklarımı sıkarken bir saldırısından daha kaçıyorum. Bu gidişle eninde sonunda köşeye sıkışacağım ve öleceğim. Şanslıysam bile bir uzuvumu falan kaybederim. Acaba pes mi etsem... Hayır hayır, eğer öyle yaparsam Nou tek başına bu üç canavarla savaşamaz. Ah, lanet. Keşke Nou kadar güçlü olabilseydim. O kadar atik hareketlere sahip olsabilsem ben de rahatça Gooru'nun arkasına geçebilir, şu sopalı kızın gücüne sahip olabilseydim de rahatça yenerdim. Derhal bir plan yapmam lazım. Sahip olduğum tek yetenek Basit Dövüş Sanatları Lv.1. Belli ki tekme yumruk atmak gibi temel hareketler yapabilmemi sağlıyor. Peki level sistemi ne oluyor? Nou'nun yeteneği Kim Jinwoo'nun savaşında level atlamıştı. Eskiden istatistikleri sadece +2 yükseltirken +4 yükseltmeye başladı. Durumu dikkatli incelersek yeteneğinin gelişme sebebi tahminimce o anki stres, baskı ve birilerine yardım edebilme ihtiyacı duymaktan geliyordu. Sanırım anladım. Yetenekler, yaygın olarak kullanıldıklarında ve durumun kötüye sarptığı ciddi durumlarda gelişiyor olabilir. Tezimin doğruluğunu test edebilmek için tek şansım var ama. Gooru bir kez daha saldırıyor ve tekrar kaçındığımda sınıra vardığımı görüyorum. Evvet, hadi başlayalım.
Uzun güçlü kılıç kafama doğru yüksek hızla gelirken hiç kaçınmıyorum. Kollarımı dövüşe hazır pozisyonda tutup aniden kılıcı kavrıyorum. Metal yüzeyi parmaklarımı elektrikliyor. Hfff, çok güçlü. Kollarımın bunu kaldırabilecek kabiliyette olduğunu sanmam. O ittirdikçe ben tutuyorum.
Ellerimden kaymaması için bileklerimle alttan desteklemeye çalıştığımda ellerimin kesilip kanamaya başladığını görüyorum. Keskin kısmı çok acıtıyor. Biraz daha. Ellerim uyuşuyor.
"Aptal velet, bırak Kılıcımı! "
"Hhkkkk, bı.. Rak.. Mıycam. Hehehe.. "
Öfkeden kuduruyor belli ki. Daha da baskı uyguluyor. Çok az kaldı. Kaslarım patlıycak gibi ve damarlarım da aşırı şişkin. Kemiklerimin içten içe kırılmak üzere olduklarını hissediyorum. ŞİMDİ!
Aniden bıraktığımda Gooru'nun kılıcı uygulanan baskı sıfıra inince, ve kuvvet maksimum düzeyde olunca yere çarpıyor. Kılıçla beraber yere kapaklanan Gooru başını eğmişken tekmemi hazırlıyorum.
"Huğaaaaaa! "
Ayağımı yatay düzlemde kaydırarak sertçe kafasına vuruyorum. Tam kulağına geliyor. Gücünü hunharca harcamaktan kıpkırmızı olmuş yüzüne indirdiğim tekmenin etkisiyle yere yığılıyor.
"Ahhhkk, Ayağım! "
"KKAAAHH! " diyerek ağzından kan dökülüyor bir kaç damla.
Yere saplanmış kılıcı güç bela çıkarıyorum. Beklediğimden çok daha ağırmış. Kollarım uyuştu be. Az kala kırılıyorlardı. Kavradığım kılıcı yerden kalkmaya çalışan iri yarı herifin boynuna doğrultuyorum.
"Sakın kımıldama. "
"Kkkk.... S-seni.. "
Malın birinden de ne bekleyebilirdim ki. Ayağa kalkmaya çalışıyor ve bir tekme daha yapıştırıyorum karnına. Tekmenin etkisiyle tekrar yere yıkılıyor.
"KKKAAHHHH! hhhhhhhs.. "
Mal mal sesler çıkarıyo bu herif de.
"Yenildin Gooru. Kabul et. "
[Basit Dövüş Sanatları özelliğiniz seviye atladı. (Lv.1 -> Lv.2) ]
[Gücünüz arttı 2 -> 3]
[Yetenek ilerleme yönünüz : Dengeli Tutum]
[KAZANAN : KATAKİ DRAGONEZ]
[50 PARAX KAZANDIN]
Hı? Dengeli tutum mu. Kılıcı Gooru'dan alıp sırtıma taktığım kınına geri koyuyorum. Takımımın yanına geri dönerken Yetenek Ağacı panelime tıklıyorum. Oh, bazı şeyler değişmiş. Artık Defansif Tutum ve Ofansif Tutum dalları yok olmuş ve geride Dengeli Tutum dalı kalmış. O dala da bağlı iki yeni dal oluşmuş. Kaçınma Temelli tutum ve Saldırma Temelli Tutum. Dengeli Tutum özelliği parlıyor ve tıklıyorum.
[Dengeli Tutum gidişatının etkileri:
Yakın Dövüş saldırıları ve Yakın Savunma tekniklerin eskisine göre daha güçlü]
[Sonraki yetenek kademesi artışı Lv.4]
İşte bu güzel. Samantha ve Kim Jinwoo yanıma geliyorlar. İkisi de korkmuş gibi duruyor. Ve belki de ağlamışlar.
"Kataki abi! Yapma böyle şeyler! "
Kim Jinwoo kaygılı şekilde önümde duruyor.
"Öleceğini sandık.. " diyor Samantha da. Benim için endişelenmişler demek ki. İkisini de teselli ediyorum. Yanımdaki Notori'ye bakıyorum.
"İyi iş Kataki. Güzel savaştın. "
"Teşekkür ederim. " diyorum. Demek hepsi benim için endişelendi ha. Belki de burası kıyamette ait olduğum yerdir..
"S-seni piç Urghh... " diyor Gooru karnını tutarken. İkinci attığım tekme direk karnına gelmişti. Hâlâ acı çekiyor olmalı, ancak nedense onun için üzülemiyorum. Acaba duygusuz mu oldum ha? Sanırım bu başka bir şeyle alakalı. Zamanında Souke, Gooru tarafından defalarca fiziksel şiddete maruz kalmıştı. Bir çok kez tekme tokat dövülmüş, saçı çekilip eşyaları çöpe atılmıştı. Sanırım bu hissi anlamaya başladım. İntikam...
"Tekrar söylemeyeceğim Gooru. Kaybettin. " diyorum üstten bakarak. Bakışım Gooru'ya korku salmış olmalı ki küfür sayıp saldırmaya çalışacağı yerde dişlerini sıkıp sıkkın sıkkın oturmakla yetiniyor.
[2.TUR'DAN ÖNCE 5 DAKİKA MOLA]