My House of Horrors Bölüm 402 - Hastalar, Doktorlar [2'si 1 arada]
Polisin keşfi Chen Ge'nin önceki spekülasyonuna benziyordu; heykel bir taşıma mekanizması olarak kullanılmıştı. Lee Zheng'in cevabını aldıktan sonra Chen Ge'nin zihni berraklaştı. "Şüpheli kurbanları öldürdükten sonra onları heykelin içine sakladı ve ardından heykeli yeraltı deposuna taşıttı. Kimse bakmazken, cesetle ilgilenmek için depoya gizlice geri döndü. Ardından ceset yeraltı morguna sürüklendi ve suç hiçbir iz bırakmadan tamamlandı."
Jiujiang Tıp Üniversitesi özeldi çünkü okulun batı kısmının altındaki alan bir morgdu. Fazla enerji ve çaba harcamadan, bir cesedin bakımı kolaylıkla yapılabiliyordu. "Yeraltı morgunda kayıp insanları aramaya gitmeyi düşünecek kimse olmamalıydı, bu yüzden gerçeklik suçlunun gerçekten zeki biri olduğunu kanıtladı."
Chen Ge, Lee Zheng'in aklından geçen her şeyi dile getirdi. Telefonun diğer ucundaki Lee Zheng bir süre sessiz kaldı. "Heykelin sahibinin kim olduğu hâlâ belirsiz ama şüpheli havuzu daralıyor. Detaylı araştırmamızın ardından heykelin Jiujiang Tıp Üniversitesi'ne ait olmadığını, ancak bir gün Sanat Topluluğu'nun içinde aniden ortaya çıktığını doğrulayabiliriz."
"Aniden mi ortaya çıktı?"
"O sırada başkan olan adamı bulmayı başardık. Etkinlik odasına girip yeni bir heykelle karşılaştığında neler hissettiğini hatırlayabiliyordu. O zamanlar üyelerin çoğu bunun okul tarafından yeni satın alındığını düşünüyordu, bu yüzden üzerinde fazla düşünmediler. Okul kampüsü de yakında taşınacağı için, sonunda bu şey birkaç erkek öğrenci tarafından yeraltı deposuna taşındı."
"Bu da katilin taşınma sürecinin bir parçası olmadığı anlamına geliyor." Chen Ge bunun hakkında düşündü. "Katil muhtemelen kampüsün yakında taşınacağını ve bu kullanılamaz eşyaların yeraltı deposuna gönderileceğini biliyordu. Hatta o sırada orada bulunup sessizce işine gelen şeyleri ima etmiş bile olabilir."
"Ben de aynı şeyi düşünüyordum. Katil gece geç saatlerde kampüse rahatça girip çıkabiliyor ve üniversiteyle ilgili tüm bu bilgileri biliyor. Dolayısıyla, üniversitede öğrenci, öğretmen ya da başka bir personel olma ihtimali yüksek." Birisi Lee Zheng ile konuşuyordu, bu yüzden Chen Ge'yi bilgilendirmek için geri dönmeden önce adama cevap verdi. "Araştırmamızın ardından şüpheli havuzumuzu dörde indirdik.
"İlki dün bana bahsettiğiniz erkek danışman. Adı Liu Zhe ve okulda popüler bir figür. Çok şık giyiniyor ve oldukça yakışıklı, dolayısıyla kız öğrenciler arasındaki popülerliğini tahmin edebilirsiniz. Ancak, araştırmamız derinleştikçe, adamın gerçekten göründüğü gibi olmadığını gördük. Saygın bir okula gitmemiş ve üniversite nasıl danışman olmayı başardığına dair net bir cevap veremedi. Öğrendiğimiz tek şey, bunun nedeninin kayınbiraderiyle ilgili olduğu.
"İkinci şüpheli eski kampüsteki gece güvenlik görevlisi Zhang Li. Adam bu yıl otuz beş yaşında ve özel bir insan. Liu Zhe'nin tam tersi, öğrenciler ondan çekiniyor ve nedense ondan garip bir şekilde nefret ediliyor.
"Üçüncü şüpheli, Sanat Topluluğu'nun asli bir üyesi ve dört şüpheli arasındaki tek kadın. Adı Zhang Sihan. Zhang Li'nin küçük kız kardeşi ve Ma Yin'in kız kardeşi ile gergin bir ilişkisi vardı. Kız kardeşinin kaybolmasından önce, pek çok kişi onun Ma Yin'in kız kardeşiyle pek çok çirkin yüzleşme ve tartışma yaşadığını hatırlıyor."
Lee Zheng bu noktada durdu ve Chen Ge derin bir merak içinde kaldı. "Güvenlik görevlisi Zhang Li, katil olmak için gerekli yetenek ve araçlara sahipken, Zhang Sihan da gerekçe ve zamanlamaya sahip; ancak her ikisinin de yaşam tarzlarının batılı bir heykelle herhangi bir bağlantısı yok. Ben hala ilk şüphelinin en olası katil olduğunu düşünüyorum. Bu arada, dört şüpheli olduğunu söylememiş miydiniz?"
"Aslında araştırmamıza göre dördüncü şüphelinin katil olma ihtimali en yüksek." Lee Zheng'in telefonda sesi garip çıkıyordu, sanki dördüncü şüphelinin adını açıklamak istemiyordu. "Bu dördüncü kişiyi tanıyorsunuz; Doktor Gao."
"Doktor Gao mu?" Bu cevap Chen Ge için oldukça şaşırtıcıydı.
"Daha önce de söylediğiniz gibi, Zhang Li veya Zhang Sihan olsun, hayatlarının heykelle hiçbir ilgisi yok. Ancak Doktor Gao için durum farklı." Lee Zheng sesini alçalttı. "Doktor Gao ile ilk kez yaklaşık beş yıl önce tanıştım. Bir suçluyu öldürmek için silahımı kullandıktan sonra psikolojik bir değerlendirmeye girmem istendi. İki hafta süren konuşmalar sırasında arkadaş olduk." Chen Ge dikkatle dinledi; Lee Zheng'in Doktor Gao'yu beş yıldır tanıyor olmasına şaşırmıştı.
"Dürüst olmak gerekirse, Doktor Gao mükemmel bir adam olarak kabul edilebilir. Benim gözümde onun hiçbir zayıflığı yok. Aslında onunla ilgili iyi noktaları sıralasam bütün gece sürer." Lee Zheng'in sesi depresif geliyordu ve Chen Ge adamın bu aramayı yapmak için neden bu zamanı seçtiğini anladı. "Adama hayrandım ama bu işimi yapmayacağım anlamına gelmiyor. Terapi seanslarım sırasında onun hakkında pek çok şey öğrendim. Buna sanat eseri toplama hobisi de dahil; örneğin Van Gogh'un tablolarını toplamayı seviyor."
"Sanatsever olması onu katil yapmaz, yoksa o heykeli daha önce Doktor Gao'nun evinde gördünüz mü?" Cesedi saklamak ve taşımak için heykeli kullanmak zekice bir plan gibi görünüyordu, ancak uygulamaya konulduğunda birçok boşluk vardı. Eğer Doktor Gao gerçek katil olsaydı, Chen Ge onun suçu işlemek için daha mükemmel bir yöntem kullanacağına inanıyordu.
"Doktor Gao'nun evine gitmedim ama onun çelişkili kontrastlara sahip, çarpıcı görsel etkisi olan sanat eserlerini takdir ettiğini biliyorum. Ayrıca Ma Yin'in kız kardeşi kaybolmadan birkaç gece önce Doktor Gao'nun arabasının Jiujiang Tıp Üniversitesi civarında kameralara yakalandığını da biliyorum." Lee Zheng'in telefonda sesi yorgun geliyordu. "Okulun içini dışını biliyor ve tüm gözetlemelerden kaçmayı başardı. Aramanın kapsamını genişletene kadar arabasının okulun çevresinde göründüğünü fark etmedik. Yakındaki kameralardan gelen tüm görüntüleri karşılaştırdık ve nihai sonuç, ekrandan kaybolduğu o yirmi yedi dakika içinde aslında okulun içinde olduğuydu."
"Bir dakika, arabasını kullanan biri olabilir mi? Bu suçları işlemek için arabasını kullanan biri?"
"Ben de tam bunu söylemek üzereydim." Lee Zheng'in sesi yavaşça ciddileşti. "Bu davada iki katil olabilir."
"İki katil mi?"
"Katil Doktor Gao olsun ya da olmasın, o hassas dönemde arabasının kampüsün içinde olduğu tartışmasız bir gerçek ve arabasını kampüse sokabilecek yalnızca iki kişi vardı; biri Doktor Gao'nun kendisi, diğeri de Liu Zhe'ydi."
Lee Zheng'in sözleri Chen Ge'nin gözlerinin açılmasına neden oldu. "Bekle, bana Liu Zhe'nin kayınbiraderinin Doktor Gao olduğunu mu söylüyorsun‽"
"Gerçekten de! Bu iki kişi tarafından işlenen bir suçtu. Ma Yin'in kız kardeşini öldüren ve cesedi heykelin içinden geçirmek isteyen kişi Liu Zhe'ydi ve tüm kirli işleri o yapmalıydı.
"Ancak, adam aptaldı ve çok fazla ipucunu açığa çıkardı. Eğer suçu tek başına işlemiş olsaydı, birkaç gün içinde ortaya çıkardı. Ancak, garip bir şekilde, davayla ilgili dosyalara baktığımızda, polisin bulabileceği tüm ipuçları susturuldu. Sanki görünmez bir el, polisin eline geçmeden önce bu izleri yok ediyor gibiydi." Lee Zheng iç çekti. "Liu Zhe böyle bir şey yapamazdı. Neredeyse on yıldır polis memuruyum ve bana göre böyle bir şeyi yapabilecek tek bir kişi var: Doktor Gao."
"Ama Doktor Gao neden tüm bunları Liu Zhe'yi korumak, suçu örtbas etmesine yardımcı olmak için yapsın ki?" Chen Ge aklındaki en büyük soruyu dile getirdi.
"Liu Zhe, Doktor Gao'nun karısının küçük kardeşi ve onun hâlâ hayatta olan tek ailesi." Lee Zheng, Chen Ge'nin ne söyleyeceğini biliyor gibiydi, bu yüzden önce o işaret etti. "Doktor Gao'nun karısı yaklaşık yedi yıl önce bir trafik kazasında öldü. Ondan ailesine bakmasını istemek son arzusuydu."
Chen Ge, Doktor Gao değildi ve bu duyguyu anlamadığı için sessiz kalmayı tercih etti.
"Chen Ge, Doktor Gao'ya yakın olduğunuzu biliyorum ama böyle bir zamanda mantıklı olacağınızı umuyorum. Bu çağrıyı yaptım çünkü bu Yüzbaşı Yan'dan gelen bir emir. Doktor Gao'nun bir şekilde bu işe karıştığından şüpheleniyoruz, ancak tüm ipuçları ve izler temizlendi ve şu anda elimizde olan her şey sadece bir şüphe."
"Benden ne yapmamı istiyorsunuz?"
"Gao Ru Xue, Doktor Gao'nun tek kızı ve dünyada en çok sevdiği kişi. Gao Ru Xue ile herhangi bir uyarı ve kanıt olmadan irtibata geçersek, bu sadece Doktor Gao'nun dikkatini çeker. Bunu yalnızca siz yapabilirsiniz." Lee Zheng çağrısının asıl amacını dolambaçlı bir şekilde ifade etti. "Gao Ru Xue bir açık kapı; onun hayatını bir kez kurtardınız, bu yüzden sizin yanınızda temkinli davranmayacaktır. Bu nedenle, babası hakkında daha fazla bilgi edinmek için Gao Ru Xue'ye yaklaşmanızı istiyoruz."
"Neden ben?" Chen Ge her zaman polise yardım etmeye 'gönüllü' olmuştu. Bu kez, kolluk kuvvetleri tarafından bir davada yardım etmesi istendi ve bu onu oldukça rahatsız etti.
"Çünkü uygun olan tek aday sizsiniz." Lee Zheng, Chen Ge ile biraz daha sohbet etti ama Chen Ge'yi zorlamadı; sadece önerdi. Telefonu kapattıktan sonra Chen Ge karanlık kamyonda oturdu ve yüz ifadesi karmaşıktı. Liu Zhe'nin kayınbiraderi Doktor Gao ise, Fang Hwa Apartmanı'ndaki 3004 numaralı odanın gerçek sahibi de Doktor Gao'ydu.
Perili Ev ile ilgili tüm bilgileri içeren dizüstü bilgisayar Doktor Gao'ya aitti ve ziyaretçilerinden video görüntülerini çalan kişi de Doktor Gao'ydu. Chen Ge'nin Lee Zheng'e yardım etmeyi düşünecek beyin gücü yoktu çünkü zihnini meşgul eden daha büyük bir soru vardı. Doktor Gao gerçekten de hayalet hikâyeleri derneğinin başkanı mıydı?
Vücudu arabayla birlikte hareket etti; yol durumu o kadar da iyi değildi. Chen Ge telefonunu çıkararak Doktor Gao'nun Üçüncü Hasta Salonu'na ilk gittiğinde kendisine gönderdiği bilgileri kontrol etti. O sırada Üçüncü Hasta Salonu hakkında hiçbir şey bilmiyordu ve Doktor Gao'dan hasta kayıtlarının bir listesini istemişti. Şimdi düşününce, kayıtların kesinlikle şüpheli olduğunu anladı. Kayıtlar kimsenin erişimine açık değildi ama Doktor Gao onları çok kısa bir sürede hazırlamıştı.
O zaman bana neden yardım etsin ki? Chen Ge kayıtlara baktı ve Doktor Gao'nun aklından geçenleri anlayamadı. Bunun heyecan verici olduğunu mu düşünüyordu yoksa Üçüncü Hasta Salonu'nu benim için bir test olarak mı kullanmak istiyordu?
Zhang Ya Üçüncü Revir'i kısa sürede hallettikten sonra, Doktor Gao ile Chen Ge arasındaki iletişim büyük ölçüde azalmıştı. Bundan önce, Men Nan veya Kalem Ruhu'nun arkadaşı olsun, köprü görevi gören kişi Doktor Gao'ydu.
On Numara hakkında bildiklerim şunlar: Doktor Kafatası Kırıcı'nın maskesini gördü, polisin hareketlerine aşina, uzun parmakları var, bana yakın, Jiujiang Tıp Üniversitesi'ni çok iyi biliyor ve sırtındaki cesede karım diyor." Chen Ge, Doktor Gao'nun On Numara'nın tüm özelliklerine mükemmel bir şekilde uyduğunu fark etti. Bunun olumlu bir pekiştirme olup olmadığından emin değildi ama düşününce Chen Ge, 10 Numara'nın sesinin biraz Doktor Gao'ya benzediğini fark etti. Siyah cüppeli 10 Numara'nın boyu ve vücut şekli yavaşça Doktor Gao ile örtüştü.
Bu gerçekten o olabilir miydi? Chen Ge'nin parmakları birbirine dolandı. Doktor Gao ile birlikte Kalem Ruhu'nun arkadaşının evine yaptıkları ziyareti düşündü. Arkadaşı ciddi bir depresyondan muzdaripti ve Chen Ge arkadaşının suçluluk duygusunu hafifletmeye yardımcı olması için Kalem Ruhu'nu getirdikten sonra, Doktor Gao hastanın adına Chen Ge'ye teşekkür etmişti. Bu teşekkür onun samimi kalbinden gelmişti ve Chen Ge şimdi bile Doktor Gao'nun söylediği sözleri hatırlayabiliyordu. Böyle birinin hayalet hikayeleri derneğinin başkanı olabileceğine gerçekten inanamıyordu.
Hastalar, doktorlar... Ancak düşündükçe, hayalet hikayeleri topluluğunun kuruluşunun temelinde bu özel hastaların acılarını dindirmelerine yardımcı olmak yatıyordu. Kurtuluş aramak, normal insanlar olmaya çalışmak için kendilerini iyileştirmek için aşırı yöntemler kullandılar. Ancak nihai sonuç, artık normal insan olarak adlandırılamayacak hale gelene kadar cehennemin derinliklerine daha da batmaları oldu.
Başından beri Doktor Gao'nun planı bu muydu? Chen Ge üyelerden birinden bir keresinde sudan korkan bir kişiyi korkusunun kaynağıyla yüzleştirerek kurtarmaya çalıştıklarını duymuştu. Babasını bizzat boğarak korkusunun üstesinden gelmesini sağlamışlardı. Bu tedavi yöntemi insanlık dışıydı ve toplum tarafından asla kabul edilemezdi, bu yüzden sadece şehrin gölgelerinde uygulanabilirdi. Telefonu elinde tutan Chen Ge ilk kez çelişkiye düştüğünü hissetti.
Üçüncü Revir'deki hastalardan herhangi birine tereddüt etmeden çekiçle vurabilirdi ama bunu Doktor Gao'ya yapabileceğinden emin değildi. Men Nan'ı ya da diğer hastalarını tedavi ederken olsun, Doktor Gao kusursuzdu. Eğer rol yapıyorsa, çok iyi bir aktördü. Ancak, öyleymiş gibi hissettirmiyordu. Chen Ge onun bu insanlara gerçekten yardım etmek istediğini hissedebiliyordu.
İnsanoğlu gerçekten de karmaşık bir varlık. Chen Ge kamyonun duvarına yaslandı. Beyaz kediyi kucağına alarak duvardaki boşluktan dışarı baktı. Neredeyse şafak söküyordu.
Kamyon bir saat daha yol aldı ama şehre girmedi. Şoför Chen Ge'ye acil bir işi olduğunu ve başka bir yere gitmesi gerektiğini söylediğinde onu şehrin kenarına kadar götürdü. Chen Ge'nin aklı Lee Zheng'den gelen telefonla karışmıştı, bu yüzden fazla düşünmedi. Adama teşekkür etti ve kamyondan indi.
Nakliye şirketinin kamyonunun uzaklaşmasını izlerken, soğuk esinti yüzüne dokundu ve Chen Ge zihninin aydınlandığını ve berraklaştığını hissetti. Bu kamyon şoföründe bir sorun var.
Arabaya ilk bindiğinde kamyon şiddetle sallanıyordu. Bu, sürücünün düzleştirilmiş ana yolu kullanmadığını kanıtlıyordu. Aslında, küçük yolları kullanarak onları medeniyetten daha da uzağa götürüyormuş gibi hissediyordu.
Değişiklik Lee Zheng'den telefon geldiğinde meydana geldi. Kamyon şoförü muhtemelen Chen Ge ile polis arasındaki telefon görüşmesini duymuş, bu yüzden yönünü değiştirip kamyonu ana yola geri sürmüştü.
Beni susturmaya mı çalışıyordu? Polisle yaptığım telefon görüşmesini duyduktan sonra fikrini mi değiştirdi?
Chen Ge bu konuyu anlamaya çalışırken, nakliye şirketinin kamyonunun daha önce kaybolduğu yoldan bir taksi geldi.
Chen Ge taksiyi durdurmak için elini salladı. Taksiye bindi. "Patron, beni Batı Jiujiang'daki Yeni Yüzyıl Parkı'na götür lütfen."
"Tema parkı sabahın bu kadar erken saatinde açık mı?"
"Ben orada çalışanlardan biriyim." Chen Ge gülümsedi. Taksinin geldiği yolu işaret etti. "Şu yoldan gelirken bir nakliye şirketinin kamyonunu gördünüz mü? Şu şoför..."
"Kamyon mu? Öyle bir şey yoktu. Yoldaki tek araba bendim." Taksi şoförünün kafası Chen Ge'den bile daha karışıktı.
"Kamyon yok‽" Chen Ge beyaz kedinin kafasına dokundu. "O zaman beni kim bıraktı? Ama beyaz kedi beni uyarmadı."
