My House of Horrors Bölüm 418 - Canlı İnsanlardan Daha Ağır
"Tadilat ekibinin hepsi tahliye edildiyse, koridorda yürüyen insanlar kimdi? Telefonu kapattım ve çimento torbalarını vücudumu daha da örtecek şekilde hareket ettirdim, sadece gözlerimi açıkta bıraktım. Ayak sesleri yaklaştı ve bakmak için gözlerimi çevirdim. Işık loştu ve bulanık bir gölge yanımda durmak için yürüdü. Hareket ediş şekli tuhaftı, sanki uzuvlarını koordine edemiyordu. Nefesimi tuttum ve hareket etmeye cesaret edemedim. Adam odanın içinde dolaştı ve gitmeye hazırlandı. Çimento torbasını hafifçe kenara çektim ve gördüklerim beni sonsuza dek takip edecek."
Zhang Li'nin dudakları morarmıştı ve sonunda yıllardır peşini bırakmayan kâbusu dile getirdi. "Adamın yüzü bomboştu; tüm yüzü temizlenmişti."
Sigara tozları kanepenin üzerine düştü ve Zhang Li'nin kolları titremeye başladı. "Ceset donörü diye bir şey yokken, tıp üniversitesi cezaevindeki cesetleri kullanırdı. Bir suçlu silahla vurulup öldükten sonra kafası böyle görünürdü." Zhang Li devam etmekte zorlandı.
Chen Ge bu kez adamı zorlamaya cesaret edemedi. "Neden biraz dinlenmiyorsun? Biraz su iç."
"Sorun değil." Yıllar geçmiş olmasına rağmen, geriye dönüp baktığında Zhang Li hâlâ çok korkuyordu. Sigarasını bitirdi ve devam etti. "Suçluyu gördüğümde sorunu anlamıştım. Odaya giren ve koridordaki insanların hepsi otopsi dersleri için kullanılan cesetlerdi."
Zhang Li'nin anlattığı şey gerçekten de hareket eden cesetlerden daha korkutucuydu. O sırada morgda bir parti vardı ve Zhang Li yaşayan tek insan konuktu. O partide sabaha kadar hayatta kalmıştı; bu duruma düşmesine şaşmamalı.
"Onu gerçekten gördüm ve kalbimde sakladım. Kimseye söylemeye cesaret edemedim, kız kardeşime bile." Gözbebekleri dans etti ve Zhang Li'nin kaşları derin bir şekilde çatıldı. Yüz ifadesi acı doluydu. "Birkaç yıl önce, kız kardeşimle tartışan kız ortadan kaybolduğunda, kız kardeşim onun yeraltı morguna girmiş olabileceğinden şüphelendi. Araştırmasını orada genişletmeyi planladı ama ben onu kesin bir dille durdurdum. Orası yaşayan bir insanın gitmesi gereken bir yer değildi."
Kalbinde sıkışıp kalmış olan şeyi paylaştıktan sonra Zhang Li kendini daha iyi hissetti. Sigara kutusuna dokundu ve tüm kutuyu çoktan bitirdiğini fark etti.
"Belki de bu kadar çok sigara içmeyi bırakmalısın - vücudun için iyi değil." Chen Ge sandalyeye oturdu ve Zhang Li'nin söylediği her şeyi telefonuna kaydetti.
"Sorun değil. O geceden sonra bu tür şeyler artık umurumda değil." Zhang Li kâğıt kutuyu ufaladı ve sigara olmadan kendini oldukça sinirli hissediyordu. "Sizce aklımı mı kaçırdım? O gece halüsinasyon mu görüyordum?"
Chen Ge başını salladı. Yeraltı morgundaki tehlikenin farkındaydı. Siyah telefon, ölümsüzlük arayışında olan bir grup insana işaret ediyordu.
"Aslında ben de o gece halüsinasyon gördüğümden şüpheleniyorum."
"O gece nasıl kaçtığınızı hâlâ hatırlıyor musunuz?" Zhang Li'nin söylediklerine bakılırsa, orada sayılamayacak kadar çok ceset olmalıydı.
"Çimento torbalarının altında saklanırken vücudum donmuş gibi hissediyordum. Bir santim bile hareket etmeye cesaret edemedim. Sabah 5'e kadar o pozisyonda kaldım ve koridordaki şey morgun derinliklerine doğru ilerlemeye başladı."
"O gece telefonla yardım istemedin mi?" Chen Ge telefonunu bıraktı. Okulun vereceği yanıtla ilgileniyordu.
"Daha yeni uyandığımda, o güvenlik görevlisiyle telefonda konuşmuştum bile. Onlara hâlâ morgda olduğumu söyledim ama beni bulmaları için kimseyi göndermediler. Onlara ne olduğunu bilmiyordum." Zhang Li'nin ses tonundan, bu konuda hâlâ kızgın olduğu anlaşılıyordu.
"Peki ayrılırken koridorda büyük bir formalin lekesi ya da duvarda çizik izleri gibi tuhaf bir şey keşfettiniz mi?"
"Sabah 8'e kadar bekledim ve artık hiçbir hareket duymadığımda sürünerek dışarı çıktım. Vücudum acıdan zonkluyordu ve birçok morluk vardı. Kaçmak için acelem vardı, bu yüzden bu tür ayrıntılara dikkat etmedim." Zhang Li'nin hikâyesi burada sona erdi. Bundan sonra, yeraltı morgunu yasaklı bir yer olarak gördü ve kişiliği acılaştı. "Sana oradan uzak durmanı tavsiye ederim. Ama gitmekte ısrar edersen, sana eşlik etmesi için birilerini çağır ve gündüz git." Zhang Li, Chen Ge'ye o yer hakkında duyduğu diğer şeyleri de anlattı.
"Laboratuvar ve morgu birbirine bağlayan koridor normalde kilitli değildi çünkü kilitli olsa bile kapı açılırdı.
"Önceki genişleme sırasında, okul yedi yeni morg ekledi, ancak insanlar cesetleri almaya gittiklerinde 8. bir morga rastladılar. Bu morg orijinal morga en yakın olanıydı ve bir numarası yoktu.
"Morgun derinliklerine giden yollar birçok kez kapatıldı ama ne olursa olsun her zaman bir sorun çıkıyor. Bir keresinde okulun koridoru kapatmak için tuğla kullandığını hatırlıyorum, ancak sadece iki hafta sonra duvarlar parçalandı. Yönetici kontrol etmeye gittiğinde, her tuğlanın yoğun bir formalin kokusuyla koktuğunu gördü.
"Buna benzer pek çok efsane var. Eski kampüsün taşınması da bununla ilgili. Batı Jiujiang Tıp Üniversitesi'nin de önümüzdeki yıl Eylül ayında taşınacağını duydum. Ondan sonra bu kampüse kilit vurulacak."
Chen Ge okulun taşınacağını beklemiyordu. İşler oldukça ciddileşmeye başlamıştı.
"Bana verdiğiniz bilgiler çok faydalı. Diğer memurlara da ileteceğim. Ayrıca, yarın bana yeraltı morgunun haritasını verebilirseniz çok iyi olur." Chen Ge bundan sonra ayrılmayı planlıyordu ama kapıya geldiğinde birden aklına bir şey geldi. "Zhang Li, neden Hai Ming Apartmanı'nda kalıyorsun? Burası hakkında söylentiler duymuştum ve olay sizinkinin hemen altındaki odada gerçekleşmiş."
"Delinin biri intihar etti, bunu biliyorum. Ben zaten buranın eski bir kiracısıyım." Zhang Li'nin yüz ifadesi değişmedi. Burada kalıyor olması sadece bir tesadüf gibi görünüyordu.
"O halde eskiden burada kalan Men Nan adında bir öğrenciniz var mı?" Chen Ge ek bir düşünce olarak sordu.
"Biliyorum, çocuk sadece ucuz bir pazarlık yapmak istedi ve ölü adamın yanındaki odada kaldı. Oda lanetli. Bir zamanlar orada bir doktor kalmıştı ama bir gece sonra taşındı."
"Onun doktor olduğunu nereden biliyorsun?" Chen Ge sormak için durakladı. "Doktorlar beyaz cübbelerini hastane dışında giymezler ve o sadece bir günlüğüne taşındı. Alınmayın ama kişiliğinize bakılırsa, onu selamlamak için öne çıkmazdınız, sanmıyorum."
"Şu Doktor Gao'yu daha önce kampüste görmüştüm. Zengin biri, o yüzden neden böyle harap bir binaya taşındığını merak ettim." Zhang Li'nin kafası karışmıştı. "O gece sigara almak için aşağı indiğimde, Doktor Gao'nun koridorda tek başına durduğunu ve kim bilir ne yaptığını gördüm."
