My House of Horrors Bölüm 439 - Ölüm Dokunuşu
Chen Ge bu kadar başarılı olacağını tahmin etmemişti; sadece kendini savunmasız göstermek istemişti, böylece adama kendini sevdirmesi daha kolay olacaktı. Bay Liu'nun bu kadar açık sözlü olacağını, suçluyu soracağını ve onu temsil etmeye bu kadar hazır olacağını kim bilebilirdi?
O iyi bir öğretmen. Chen Ge içtenlikle bu Liu Zhengyi'nin fena olmadığını düşündü. Perili Ev'in şu anda mankenleri yönetecek birine ihtiyacı var; mükemmel bir aday gibi görünüyor.
Chen Ge iç geçirdikten sonra Bay Liu'nun sorusuna hemen cevap vermedi. Bunun yerine, "Efendim, iyi niyetli olduğunuzu biliyorum ama söyleyemem" diye fısıldadı.
"İspiyoncu olduğun için misilleme yapacaklarından mı korkuyorsun?" Bay Liu kaşlarını çattı. "O zaman direnmeyi reddettikçe onların gözünde daha da zayıflayacağınızı ve kısır bir döngü yaratacağınızı düşündünüz mü?"
Chen Ge, Bay Liu'nun söylediklerini ciddi bir şekilde düşünüyormuş gibi başını öne eğdi.
Bay Liu, "Korkma, sana yardım edeceğim," diye söz verdi ve harekete geçmeye hazırdı. Bir süre sonra Chen Ge bir karara varmış gibi yavaşça başını kaldırdı. "Bay Liu, bu birçok insanı ilgilendiriyor ve o zaman etrafınızdaki öğrencilerin ve hatta meslektaşlarınızın bilmediğiniz bir tarafı olduğunu fark edeceksiniz. Siz iyi bir insansınız; sizi bu karmaşanın içine sürüklemek istemiyorum."
"Birçok insanı mı içeriyor? Bu okuldaki çoğu insanı tanıyorum; böyle bir şey yapmazlar." Bay Liu'nun büyük bir adalet duygusu vardı ama aptal değildi. Biraz düşündükten sonra şöyle dedi: "Okul müdürü dışında, ben hariç sadece altı öğretmen ve birkaç deneyimli klinik doktor var. Onlardan anladığım kadarıyla, öğrencilere zorbalık yapmak gibi bir şeye karışmazlar."
Chen Ge başını öne eğerek Bay Liu'nun söylediği her şeyi ezberledi.
"Öğretmenler dışında sadece öğrenciler, güvenlik görevlileri ve genel personel var." Bay Liu düşündü ama bir cevap bulamadı. Ancak Chen Ge yalan söylüyormuş gibi görünmüyordu.
"Efendim, bu insanlar sizin yanınızda belli bir şekilde görünüyorlar ama siz etrafta yokken değişiyorlar. Onlar koyun postuna bürünmüş kurtlar." Chen Ge bunu söylerken yumruklarını sıktı ve kelimeleri dişlerinin arasından geçirdi. Bunu gören Bay Liu Chen Ge için üzüldü.
"Seni de yanımda sürükleyemem ama eğer bir şansın varsa, o insanları görmen için bizzat ifşa edeceğim." Chen Ge şaka yapmıyordu; daha önce o güvenlik görevlisinden sonsuz bir kötülük sezmişti. Dünya ile birleşmiş olan güvenlik görevlisi Bay Liu ile ilgilenmiyordu ama Chen Ge'yi görürse acımasızca saldıracaktı. Bay Liu o zaman bu 'insanların' gerçek yüzünü görecekti.
"Tamam o zaman." Bay Liu Chen Ge'yi devam etmesi için zorlamadı. Öğrencilerin yanına geri döndü ve derse devam etti. Chen Ge oldukça sıkılmıştı. Ne kadar uzun kalırsa zar o kadar kalınlaşıyordu.
Bay Liu iyi bir insan. Kapının ardındaki ruhlara yardım etmenin dünyanın onayını kazanmama yardımcı olup olmayacağına dair spekülasyonumu doğrulamak için bu şansı kullanabilirim.
Bay Liu'ya doğru yürüdü ama daha yaklaşamadan Bay Liu onu durdurdu. "Uygun ekipman olmadan kimsenin otopsi masasına yaklaşmasına izin verilmiyor."
"Efendim, sadece size yardımcı olabileceğim bir şey olup olmadığını görmek istiyorum."
"Teşekkürler, ancak derse odaklandığın ve bu bilgiyi gelecekte diğer insanlara yardım etmek için kullandığın sürece bana yapabileceğin en büyük yardım bu olur." Bay Liu Chen Ge'ye baktı ve başını salladı. "Dekontaminasyon dolabında laboratuvar önlükleri var, git ve bir tane giy. Şimdilik bu derse katılabilirsin ama ders bittikten sonra seninle öğretmenini bulmaya geleceğim."
"Tamam." Chen Ge paltoyu ve ağır maskeyi giydi. Otopsi masasına doğru yürüdü ve dört ölü öğrencinin yanında durarak masadaki kadavraya baktı. Chen Ge içeri girmeden önce odada sadece Liu Zhengyi- vardı, geri kalanların hepsi cesetti. Düşündüğünde, bu oldukça korkutucuydu.
Liu Zhengyi dersini ölü insanlardan oluşan bir sınıfa veriyor ve kadavrayı eliyle işaret ediyordu. Masanın üzerinde bir ders kitabı vardı ama Chen Ge tıbbi terimlerin çoğunu anlamıyordu. Resim ve grafiklerin olduğu sayfayı çevirdi. Üzerinde çalıştı ve yaklaşık yüzde otuzunu anladı.
Uzun bir süre sonra, masadaki kadavra hâlâ aynıydı ve öğrencilerin hepsi ölmüştü, bu yüzden elbette kadavraya dokunmak için uzanmadılar. Ancak Bay Liu bunların hiçbirini fark etmemiş gibi görünüyordu.
Chen Ge'ye en azından otopsi konusunda değerli bir ders verilmişti. İlk Kâbus Görevini tamamladığında kendisine bir yetenek verilmişti: Cenaze Levazımatçısı Makyajı. İyi bir cenaze levazımatçısı insan anatomisine ve ölü bedenlere aşina olmalıdır. Chen Ge yanındaki öğrenciden neşteri aldı ve nefes alış verişini dengeledi.
Bay Liu'dan bir şeyler öğrendiğini ancak pratik yaparak anlayabilirdi. Otopsinin ilk adımı deriyi ayırmaktı. Chen Ge'nin neşteri tutan eli sabitti. Başlangıçta Bay Liu, Chen Ge'ye bazı işaretler vermeyi düşündü ama Chen Ge kadavranın derisini yüzmeyi bitirdikten sonra kenarda durup sessizce izledi.
Neşter boyundan yukarı çıktı ve kesi oksipital noktadan başladı. Bıçak kafa derisini kesti ve saçları kopardı. Saç kesildiğinde ve ses odada yankılandığında, Chen Ge'nin kalbi ritmiyle birlikte attı. İlk kez bir kadavrayla bu kadar yakın temas kuruyordu ve bu şekilde.
Kadavranın derisi uzun süre formalin içinde kaldığı için kalındı. İnek derisi gibiydi, tamamen cansızdı. Chen Ge ölümü ilk kez bu kadar net ve yakından hissetmişti ve bu duyguyu sonsuza dek hatırlayacaktı.
Ölümden sonra her duygu ve arzu pişmanlıklara dönüşür ve benim Perili Evim tüm bu pişmanlıkların toplandığı yerdir.
Otopsinin ardından kan zarı inceldi ve nefes alması kolaylaştı.
Bay Liu zaman zaman Chen Ge'nin hatalarını düzeltiyordu. Başlangıçta Chen Ge hareketlerinde çok düzensizdi ve pek çok hata yaptı ama öğrenme kabiliyeti Bay Liu'yu şaşırttı. Otopsi sadece yarıda kaldı. Chen Ge devam etmeye hazırlandığında, kan zarının artık incelmeyeceğini fark etti.
Ne oluyor? Chen Ge neşteri yere bıraktı. Zarı tamamen bu odada çıkarmayı planlamıştı. Bakmak için başını kaldırdı. Kendisinden çok uzakta olmayan Bay Liu dalgındı. Ayaklarının altındaki etten yapılmış zeminde kan damarları kıpırdanıyor ve gözlerine doğru ilerliyordu.
Kan derinin altında titreşti ve yavaş yavaş Bay Liu'nun gözleri kan damarlarıyla dolu kan kırmızısına döndü.
Kontrolünü kaybeden adam bambaşka bir insana dönüşmüş gibiydi. Kadavrayı masadan kaldırmak için vücudunu yavaşça hareket ettirdi. Laboratuvar önlüğünü üzerine geçirdi ve ardından öğrencilerden birini otopsi masasındaki yerini alması için hareket ettirdi.
İşini bitirdikten sonra Chen Ge'nin durduğu masaya bakmak için döndü.
Kan çanağına dönmüş gözleri grupta geziniyordu ve neden fazladan bir kişi daha olduğunu merak ediyor gibiydi.
