My House of Horrors Bölüm 441 - Öldüm mü?
Etli koridorda, organlar duvarın içinde nabız gibi atıyor, tavandan çeşitli damarlar geçiyor ve ara sıra kan sızıyordu. Chen Ge'nin mekâna ilk girdiği zamana kıyasla, kapının ardındaki dünya uyuyan bir insanın yavaşça uyanması gibi değişmeye başladı. Koridorda ilerleyen Chen Ge, 7 No.lu Morg'dan çıkan iki kişi arasındaki konuşmayı duydu.
"Duyduğuma göre deney yine başarısız olmuş."
"Evet, hepsi öldü. Kimse o odadan sağ çıkamadı. Çok korkutucu. Umarım sıra bana gelmez."
"Dilerim, bir sonraki grubun bir parçası oluruz. Son zamanlarda yeni gelenlerin azaldığını fark ettin mi?"
"Fark ettim. Belki de deneylerin sıklaşmasının nedeni budur - dışarıda bir şeyler oldu."
"Aslında o bedene acıyorum. Bir deli tarafından sevildi ve öldükten sonra bile işkenceye katlanmak zorunda, asla gerçek huzura kavuşamayacak."
"Sus, bu tartışabileceğimiz bir şey değil. İşinize odaklanın."
Chen Ge odaya baktı; iki canavar sohbet ediyordu. İnsan şekline ve insan yüzüne sahiplerdi ama vücutları macun gibi birbirine yapıştırılmıştı. Eğer kırmızı iplikler olmasaydı, çoktan parçalanmış olurlardı. Chen Ge iki canavarın yüzlerini gördüğünde oldukça şaşırdı.
Vücutlar muhtemelen bir karışım olsa da, yüzler onlara aitti. Chen Ge onları resimlerle dolu odanın içinde görmüştü. Her ikisi de toplumun kurbanlarıydı. Bunlardan biri Hasta 41'in babası, çocuğuna işkence eden orta yaşlı adamdı.
Chen Ge 7 No.lu morga girmek için acele etmedi. Beyni döndü; gördükleri tahminlerini doğruluyordu. Bu ikisi Liu Zhengyi-'nin bahsettiği genel personel olmalıydı; toplumun kurbanlarının kalan ruhlarından oluşturulmuşlardı ve 'baş yöneticiye' hizmet ediyorlardı.
Chen Ge'nin bakış açısına göre, hayalet hikayeleri topluluğu hiçbir alt çizgisi olmayan bir organizasyondu. Ölümden sonra bile, kurbanın kalan ruhunu yakalayarak onları çalışmaya zorluyorlardı.
Bir süre daha bekleyin. Hepinizi kurtaracağım. Chen Ge çekici kavradı ve koridorda çömeldi. Yin Yang Görüşü ile 7 numaralı morga odaklandı. İki canavar zemini kaplayan kan bezini kaldırdı. Altında çok sayıda kadavra vardı. Buraya dışarıdan getirilmiş gibi görünüyorlardı. Kadavraları arabanın üzerine, dondurucunun kapısına bakacak şekilde yerleştirdiler.
"Hazır, dondurucuyu açın." Canavarlardan biri gergin bir şekilde dondurucunun yanında durdu. Derin bir nefes aldı, üzerinde bolca dikiş izi bulunan kolunu uzattı ve dondurucunun kilidini çekti.
Kilit açıldığında, dondurucunun kalın kapısı itilerek açıldı ve sayısız kalın kan damarı dev kobralar gibi dışarı fırladı. Deneyimli olan diğer canavar hemen arabayı ileri itti. Damarlar kadavraların üzerini ahtapot dokunaçları gibi kapladı ve kadavraları karanlığa doğru sürükledi.
"Çabuk kapıyı kapatın!"
İki canavar kapıyı kapatmak için işbirliği yaptı ama o sırada bir kaza oldu. Kan damarlarından biri boşluktan dışarı çıktı ve canavarlardan birinin koluna dolandı. Damarın ucunda dişlenmiş bir deliğe benzeyen bir şey vardı ve canavarın kolunu kemirerek kopardı.
Sanki dondurucunun içinde sıkışmış bir canavar varmış gibi kapının çarpma sesi duyuldu. Canavar, kolu çekilip çıkarılmasına rağmen çığlık atmadı. Aslında bunu her gün oluyormuş gibi karşıladı. Kan damarları geri çekildiğinde kapıyı hızla kilitledi. Yaklaşık on saniye sonra morg yeniden sessizleşti ve canavarlar ikinci dondurucuyu açmaya hazırlandı. Tüm kadavralar donduruculara gönderildiğinde, ikisi rahat bir nefes aldı. O zamana kadar zaten tamamen yaralanmışlardı ve vücutlarının her yerinde yara izleri vardı.
"Sonunda bitti." İki canavar el arabasını iterek 7 No.lu Morg'dan ayrıldı. Chen Ge onları sessizce takip etti.
Gerçek hayattaki kadavraları dondurucuların içine göndererek kan damarlarının onları emmesini sağladılar. Kan dünyasını beslemenin bir yolu mu bu? Chen Ge üstündeki kalın damarlara ve içlerinden akan kan ipliklerine baktı ve bu dünya karşısında kafası daha da karıştı.
Toplum 'kapıyı' benden beş yıl önce keşfetmişti ve 'kapıyı' dönüştürme yönteminde ustalaşmış görünüyorlardı. Chen Ge 7 Numaralı Morg'un önünden geçerken odanın içine baktı. Burası giderek bir kan okulundan çok bir kan fabrikasına benziyordu. Doktor Gao buradaki canavarlardan daha korkunç. Adam aklını kaçırmış; ne düşündüğü belli değil.
İlerledi ve 6 numaralı morgun kapısında beyaz önlüklü iki doktor tartışıyordu. Etrafta birçok mesleki terim dolaşıyordu ve Chen Ge bunların hiçbirini anlayamadı. Doktorlar bu dünyada büyük bir rütbeye sahip gibi görünüyordu - iki genel personel onlara yaklaşmaya cesaret edemiyordu, sanki yakınlaşmak bir suçmuş gibi davranılabilirdi.
Tartışma bittikten ve doktorlar ayrıldıktan sonra, iki canavar sadece hoşnutsuzluklarını dile getirmek için usulca fısıldamaya cesaret edebildi.
"Görünüşe göre deney yine başarısız oldu. O oda şimdiden yüzden fazla insanı tüketti."
"Aslında, bu gerçekten bir başarısızlık değil. Ceset bir süre önce hareket etmedi mi?"
"Sen ne bilirsin ki? Beden yaşıyor ama ruh çoktan yok oldu. Deli adam karısının ruhunu bulmak istiyor - ancak ruh ve bedeni birleştirerek o şey bir insan olarak sayılabilir."
"Benimle hiçbir ilgisi olmadığı için hiçbir şey bilmiyorum ama hadi gidelim. O çılgın ihtiyarın evine çok yakınız ve eğer onunla karşılaşırsak kötü bir şey olması kaçınılmaz."
"Haklısın. Bunu neredeyse unutuyordum."
İki canavar sustu. Morg No. 4'ü geçtiklerinde, gürültü yapmaktan korktukları için yavaşladılar. Ancak, onları şaşırtan bir şekilde, kapının arkasında yaşlı bir adam duruyordu. Birinin geçtiğini görünce kapıyı çekip açtı.
"Siz ikiniz, orada durun!" Yaşlı adamın sesi katı ve sertti. İnsanların içine korku salabilirdi.
"Doktor Wei, bizi mi arıyorsunuz?" İki canavar birbirlerine sokuldular ve fazla yaklaşmaya cesaret edemediler.
"Soruma cevap verin." Yaşlı adamın bir çift kartal gözü vardı.
Canavarlar hayır demeye cesaret edemediler, bu yüzden isteksizce başlarını salladılar. "Ne sormak istiyorsunuz?"
Yaşlı adam şaşkınlıkla sordu, "Ben öldüm mü?"
Cevap ortaya çıktığında, damarlardaki kan hızlandı ve duvarların içindeki organlar daha sert atmaya başladı.
"Yaşıyorsun tabii ki!" İki canavar gülümsemeye zorladı.
"Ama öldüğümü çok net hatırlıyorum." Yaşlı adamın kaşları çatıldı ve düşünmeye başladı.
Canavarlardan biri diğerini çekti ve koridorda yavaşça geri çekilip kaçmaya başladılar.
