My House of Horrors Bölüm 858 - Neden Ortaya Çıktım?
Chen Ge sınıfta bir heykel gibi kıpırdamadan duruyordu. Yaşlı müdürün ortaya çıkışı üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Gizli bir ipucu keşfedilmişti ve dünyası yavaş yavaş tersine dönüyor, bu da düşünce tarzını değiştiriyordu.
Mu Yang Lisesi ve Üçüncü Hasta Salonu deneyimlediğim en eski senaryolar arasında yer alıyor. Çok uzun zaman oldu ve dört yıldızlı bir senaryoda bunlarla bağlantılı şeylerle karşılaşacağımı beklemiyordum.
Kimse Chen Ge'yi rahatsız etmeye gitmedi; etrafında muhafız gibi durdular. Mu Yang Lisesi Chen Ge'nin deneyimlediği ilk iki yıldızlı senaryoydu ve Üçüncü Hasta Salonu da ilk üç yıldızlı senaryoydu. Şimdi, Öbür Dünya Okulu onun ilk dört yıldızlı senaryosuydu. Bu üç senaryo ilginç şekillerde birbiriyle bağlantılıydı ve bu Chen Ge'yi şaşırttı. Siyah telefon tarafından verilen görevlerin hiçbirinin rastgele olmadığından ve her birinin belirli bir amaca hizmet ettiğinden şüpheleniyordu.
Telefon tarafından verilen tüm görevlerin önünde deneme kelimesi vardı. Bu kadar zor bir görev sadece bir Deneme Görevi olabilir miydi?
Bir yıldızlı senaryolar insanlarla, iki yıldızlı senaryolar Hayaletlerle, üç yıldızlı senaryolar Kırmızı Hayaletlerle ve dört yıldızlı senaryolar da Büyük Kırmızı Hayaletlerle ilgilidir. Mantıksal olarak konuşursak, yıldız seviyesindeki fark, zorlukta bir fark anlamına gelir, ancak aslında bunlar da birbirine bağlıdır. Sanki bunun arkasında birileri varmış gibi... Belli bir hedefe ulaşmak için bu senaryolar aracılığıyla belli şeyleri deneyimlememi istiyorlar.
Chen Ge'nin kaşları derin bir şekilde çatıldı. Bu tür bir ifadeye sahip olması nadir görülen bir durumdu.
Neden biri böyle bir şey yapsın ki? Bilmem gereken ne var ya da tam olarak ne kaybettim?
Yin Hong ve Yin Bai'ye bakmak için başını eğdiğinde, iki kız korku içinde başka tarafa baktı.
Ben de kendimin bir versiyonunu kaybetmiş olabilir miyim?
Chen Ge ne tür bir ifade göstermesi gerektiğini bilmiyordu. Beyni karmakarışıktı ve nedense aklına Perili Ev ve içindeki kapı geldi. Perili Ev'deki kanlı kapıyı ilk kez öğrendiğinde gerçekten korkmuştu. En tedirgin edici şey ise, gece yarısı kapı açıldığında içeriden birinin ona seslendiğini duyabilmesiydi. O sesi çok iyi hatırlıyordu. Çok tanıdıktı ama tam olarak çıkaramıyordu. Kendisine benziyordu.
Kendi adımı söyleyen benim sesim mi?
Bu garip deneyimi düşünen Chen Ge, omurgasında bir ürperti hissetti.
Belki de gerçek benliğimi kaybettim.
Chen Ge'nin başkalarıyla paylaşamayacağı pek çok sırrı vardı. Onları kendisi omuzlamak zorundaydı. Korkmayacaktı; her şeyi içinde tutacaktı.
Doktor Gao Perili Evim'in kapısından içeri girdiğinde neredeyse korkudan ölecekti ve aceleyle kaçtı. Hayalet hikayeleri toplumunun o zamanki gücüyle, yalnızca dört yıldızlı bir senaryo böyle bir tepkiyi garanti edebilirdi.
Kapı Perili Ev'in tuvaletindeydi, yani başka bir deyişle kapının ardındaki dünya Chen Ge'nin Perili Evi'nin bir yansımasıydı.
Acaba kapının ardındaki Perili Ev neye benziyordu?
Chen Ge merak ediyordu ama mevcut gücüyle içeri girse bile muhtemelen dışarı çıkamayacaktı.
Kapının arkasındaki kişi adımı çağırdığına göre, kapıdan gönüllü olarak girersem tuzaklarına düşmez miyim? Her şeyi anlamadan önce kendimi kontrol etmeliyim.
Chen Ge Perili Ev'e döndükten sonra tuvalet kabinine bir kapı daha eklemeye karar verdi. Belki beton bir duvar da ekleyebilirdi, tahta kalaslarla sabitlemek artık çok zayıf geliyordu.
Kapı sadece gece yarısı açılıyor. Eğer bu sorunu halledebilirsem, Perili Evim geceleri de açılabilir. Bu, çalışma saatlerini ve geliri artıracaktır.
Chen Ge başını sallayarak çok ileriyi düşünmekten kendini alıkoydu. Çantasını yere bıraktı ve Yin Hong ile Yin Bai'nin arasına çömeldi.
Ailesi tarafından bırakılmış bir ipucu olup olmadıklarına bakmaksızın, onlara bazı soruları vardı.
"Size zarar vermeyeceğim; sadece sizde geçmişteki benliğimi görüyorum. Bu yüzden bir şeyi anlamam gerekiyor. Bu sana ne zaman oldu? Yoksa Yin Hong ne zaman ortaya çıktı mı demeliyim?" Chen Ge adım adım gerçeğe yaklaşıyordu. Sanki sisin içinde yürüyormuş gibiydi. Herhangi bir ışık kaynağı tutunması gereken bir şeydi.
"Bilmiyorum." Yin Bai çaresizdi. Elleri birbirine kenetlenmişti. Oradaki herkes arasında yaşlı müdüre en yakın olan oydu ama müdür başka bir kızı koruyordu ve kız ona çok benziyordu. Chen Ge Yin Bai'yi zorlamadı, bunun yerine Yin Hong'a döndü.
Onun tarafından dikkatle incelenen Yin Hong önce korktu ve gerildi, Yin Bai gibi tepki verdi. Ancak bunun işe yaramayacağını ve Chen Ge'den sempati kazanamayacağını anladığında, gerçek benliği ortaya çıktı. Kırmızı gözlerini yerdeki kendi çantasına dikti. Yin Hong, diğerlerinin onun yüz ifadesini görememesi için başını eğik tuttu. "Sana cevabı söylersem, çantamı geri verecek misin?"
Yin Hong'un okul çantası normal görünüyordu; çok kadınsı ve gençti. İçinde lanet ve cinayetlerin yazılı olduğu kağıtlarla dolu olacağını kim düşünebilirdi ki?
"Tamam." Chen Ge söz verdi.
"Gözlerimi ilk açtığımda gecenin ikisiydi. Yatak odasının içinden bir hareket duydum ve dönüp baktığımda evlatlık babamı odamın içinde gördüm." Yin Hong'un sesi sanki başka birinin hikayesini anlatıyormuş gibi ürkütücü derecede sakindi. "Ürkmüştüm ve bir çığlık attım. Üvey babam kapıyı açtı ve kaçtı."
Biraz durakladıktan sonra, "O gün su yüzüne çıktım. Yin Bai uyuduktan sonra ortaya çıktım. Yaşadığı her şeyi biliyorum ama o beni hiç hatırlamıyor.
"Onu suçlamıyorum çünkü bu dünyada onu en iyi ben anlıyorum. Nasıl bir cehennemde yaşadığını, yüzleşmek zorunda olduğu korkuları biliyorum. Neden ortaya çıktığımı bilmiyorum. Belki de Yin Bai çok korkuyordu, çok korkaktı ama yardım isteyemedi, bu yüzden beni yarattı." Yin Hong, Yin Bai'ye baktı. "Elbette, tesadüfen onunla karşılaşmış bir hayalet de olabilirim."
Zalim bir gülümseme dudaklarını aydınlattı. Yin Hong elini uzatıp Yin Bai'nin yüzüne dokunmak istedi ama Yin Bai uzak durdu. "Sabahları masum, sevimli bir melektim ama geceleri ne olduğumu tarif bile edemiyorum. Varlığıma bir anlam bulmaya çalıştım ve sonunda buldum."
Yin Hong uzun kollarını geri çekti. Üzerlerinde yanık izleri vardı. "Yaşlı köpek geceleri yatak odama gelmeyi severdi. Yatağımın yanında bir bardak sıcak su hazırladım. İlk kez o zaman direndim ama çok zayıf olduğum için sonuç mükemmel olmadı. Yine de bu onu epey korkuttu."
Yin Hong'un evlatlık babasına atıfta bulunduğu terim sürekli değişiyordu. Kız yavaş yavaş kılık değiştirmeye başlamıştı.
