My House of Horrors Bölüm 993 - Tuzak ya da Fırsat
Chen Ge, Yüzbaşı Yan ve Lee Zheng'e onlarla paylaşabileceği tüm bilgileri anlattı. İkili, birinin Chen Ge'nin canını almayı planladığını duyduklarında ifadeleri hemen değişti. Chen Ge'nin böyle bir konuda şaka yapmayacağını biliyorlardı. Birinin onu yakalamak için dışarıda olduğunu söylediğine göre, bu sadece doğru olabilirdi. Dahası, Chen Ge tehdit nedeniyle büyük bir baskı altında olmalıydı, aksi takdirde Chen Ge'nin kişiliğiyle, herhangi bir somut kanıt olmadan yardım için polise gitmezdi.
Bir saat daha konuştular ve Chen Ge polise anlatabileceği her şeyi anlattı. Sonra Komiser Yan karakolun profil uzmanını çağırdı. Chen Ge'nin tarifine dayanarak hayalet fetüsün bebeklik halinin bir resmini çizdiler. Chen Ge her şeyi polise bıraktıktan sonra aceleyle bir sonraki yere doğru yola çıktı.
"Jia Ming'in yanındaki çocuk muhtemelen sunaklardan birine karşılık geliyor. Gölgeyi ve hayalet fetüsü Zhang Yi'den daha iyi tanıyor. O yakalandıktan sonra hayalet fetüsün etrafındaki sis dağılacaktır."
Taksiyle hastaneye gittikten sonra Chen Ge bayılan hastaların bulunduğu salona gitti. Uyandıktan sonra ayrılan pek çok hasta vardı, ancak boş yatakları kısa sürede yeni hastalar tarafından doldurulacaktı. Chen Ge'nin perili evinin popülaritesi artmaya devam ettikçe, zaman zaman yeterli yatak olmadığı zamanlar oluyordu ve geçici olarak yeni yataklar eklemek zorunda kalıyorlardı. Ağır sırt çantasını taşıyan Chen Ge, hemşirenin önderliğinde hasta odalarından birine getirildi.
Fütüristik tema parkı çalışanları iyi sosyal haklara sahipti. Parkın üst yönetimi altı çalışanı için hastanede özel bir oda ayarlamıştı. Kapıyı çaldıktan sonra Chen Ge odaya girdi. Polis memuru, Xiao Ling ve uzun saçlı kadın kâğıt oynuyorlardı. Üçü de Chen Ge'yi görünce içgüdüsel olarak ürperdiler ve güçlükle unuttukları anıları su yüzüne çıkmaya başladı.
Ancak Chen Ge'nin perili evinde bayılan ziyaretçilerden farklıydılar. Bu işçiler gördükleri korkunç kâbusun Chen Ge ile bir ilgisi olduğunu düşünmüyorlardı. Kafalarını karıştıran tek şey neden herkesin bayıldığı ama Chen Ge'nin perili evden kendi ayakları üzerinde yürüyerek çıkabildiğiydi.
"Birkaç gün önce onlarla birlikte bir perili evi ziyaret ettim ve konuşacağımız şey iki tema parkının ticari sırlarını içerecek, bu yüzden..." Chen Ge sözlerini bitirmeden önce hemşire anladığını göstermek için başını salladı ve odadan çıktı.
"Chen Ge, o gün yaptıklarımız için özür dilerim. Kendimizi aptal yerine koyduk." Polis memuru Chen Ge'nin oldukça güvenilir bir kişi olduğunu düşündü. Eğer işverenleri olmasaydı, arkadaş bile olabilirlerdi.
"Perili evinizle ilgili bir sorun var." Chen Ge ciddi bir ifadeyle üçünün yanına oturdu. "Umarım size anlatmak üzere olduğum şeyi başka birine anlatmazsınız."
"Tamam."
"Buraya sadece sizinle bir şeyi teyit etmek için geldim." Chen Ge'nin gözleri odadaki üç kişiyi taradı. "O gün gerçek hayaletlerle mi karşılaştık?"
Fütüristik tema parkından gelen üç işçi hiçbir şey söylemedi ama yüz ifadeleri karmaşıktı. Chen Ge sırt çantasını odanın köşesine bıraktı ve ardından telefonunu çıkarıp masanın üzerine koydu. "Merak etmeyin. Herhangi bir ses ya da video kaydı yapmıyorum. İsterseniz bedenimi arayabilirsiniz. Sadece o gün neler olduğunu açıklığa kavuşturmak istiyorum."
Polis memuru ve Xiao Ling uzun siyah saçlı kadına döndü. Üçü de birbirlerine baktı. Sonunda kapıyı kontrol etmeye giden Xiao Ling oldu ve kilitli olduğundan emin olduktan sonra fısıldamaya başladı: "Böyle hisseden sadece sen değilsin. Olanları düşündüğümüzde biz de korkudan titriyoruz."
"O gün karşılaştığımız hayalet ve canavarların çoğunun veri tabanında olmaması gerekiyordu," dedi polis memuru acı bir gülümsemeyle. "Bu sadece senaryonun en başta orada olmaması gereken şeylere sahip olduğu anlamına gelebilir. Her halükarda, artık perili eve yardım etmek için gitmeyeceğim. Beni oraya göndermekte ısrar ederlerse istifa etmekten başka çarem kalmaz."
"Ama neden böyle bir şey olsun ki? Gerçekten de eski nesneleri ele geçiren ölü insanların ruhları yüzünden mi? Lanetli Japon evinin içindeki sunak gibi mi?" Chen Ge konuşmayı yavaşça yönlendiriyordu. Biraz bilgi almak istiyordu ama bunu çok açık bir şekilde dile getiremiyordu.
"Bunun dışında başka bir açıklama getiremiyoruz."
"Birinden tüm eski eşyaların perili eve Jiang soyadlı bir müdür tarafından taşındığını duydum. Müdür Jiang'ın böyle bir şeyin olacağını bilmesi mümkün mü?" Chen Ge bariz bir merakla sordu. "Kim bu Müdür Jiang? Böylesine büyük bir perili ev inşa etmek çok para gerektirir. Tema parkınızın üst yönetimi neden böyle bir şeyi kabul etsin ki?"
"Jiang Jiu tema parkının kodamanlarından biri. Aynı zamanda tema parkının hissedarlarından biri. Emlak işindeydi ve yaklaşık on yıl önce tema parkınızın Müdürü Luo ile bir tartışma yaşadığını duydum." Xiao Ling tekrar yatağa oturdu. "Her halükarda, o çok önemli bir kişi ve bizim gibi küçük çalışanlar onun hakkında hiçbir şey bilemez."
"Müdür Luo ile tartışmış mı?" Bu Chen Ge'nin beklemediği bir şeydi. Kendisini yıllar boyunca örülmüş bir örümcek ağının içinde duruyormuş gibi hissetti. Gerçeğe yavaş yavaş yaklaşıyordu ama örümcek ağını ören örümceğin gözleri de onun üzerindeydi.
"Evet, geçmişte ikisi de emlak işindeydi ama nedense ikisi de Batı Jiujiang'da aynı araziyi istiyordu. Sonunda, bu arazi Müdür Luo tarafından alındı." Uzun saçlı kadın pek çok şey biliyor gibiydi. Kendini diğer normal işçilerden ayıran bir duruşu vardı.
"Yeni Yüzyıl Parkı'nın şu anda üzerinde bulunduğu arazi mi?"
"Evet, o zamanlar arazi parçası normal görünüyordu ama şimdi kodamanların öngörüsünden etkilenmeden edemiyorum."
"Normal mi?" Chen Ge yüzeyde normal göründüğünü biliyordu ama yeraltında kesinlikle normal değildi. Bu ayrıntıyı ezberledi ve konuyu değiştirdi.
"Eski neslin geçmişinin bizimle hiçbir ilgisi yok. Ben sadece Jiang Jiu'nun o eski nesneleri perili eve bilerek taşımasının nedenini anlamak istiyorum. Sizce de bir şeylerin peşinde değil mi?" Chen Ge sordu. "Tema parkınızdan ayrıldıktan sonra bununla ilgili bilgileri kontrol etmeye gittim. O sunağın tanrıları onurlandırmak için bir tapınak olmadığını; hayaletleri lanetlerle beslemek için olduğunu fark ettim. Her sunağın içinde bir çamur heykelciği vardır ve çamur heykelciği ile temas eden herkes lanetlenir. Bu, ziyaretçilerin güvenliğiyle ilgili çok önemsiz bir tutum."
"Burada bir tür yanlış anlaşılma olmalı."
Chen Ge ciddi bir tonda, "Sunaklar oraya öylece yerleştirilirse, kesinlikle kötü bir şey olur," dedi. "Perili evin kontrolden çıktığında ne kadar korkutucu olabileceğini bizzat deneyimlediniz. Bu insan hayatıyla ilgili bir durum. Perili evinizin yönetimiyle iyi bir konuşma yapmalıyım. Aranızda Jiang Jiu ile nasıl irtibat kuracağını bilen var mı?"
Bu birkaç kişi sadece çalışandı, dolayısıyla Chen Ge onların fütüristik tema parkının kodamanlarından biri olan Jiang Jiu ile temas kurmasına yardımcı olacaklarını beklemiyordu. Bunun yerine, onlardan Jiang Ming hakkında bilgi almaya çalışıyordu ve ardından o gece harekete geçecekti. Bu yüzden fütüristik tema parkındaki meseleye polisin müdahale etmesini istemedi. Lanetli evdeki Hayaletler daha önce üzerinde Jiang Ming'in adının yazılı olduğu bir çamur heykelciği görmüşlerdi. Bu, Jiang Ming'in dokuz çocuktan biri olduğu anlamına geliyordu. Polisin müdahalesi planını mahvedecek ve durumu karmaşıklaştıracaktı.
Bu Jiang Ming benimle aynı yaşta görünüyor. Gölge hayalet ceninden ayrıldığında on yaşlarında olmalıydı. Onu daha önce lunaparkta görmüştüm. Normal görünüyordu ve arkadaş canlısı bir havası vardı. Neden onun gibi biri hayalet fetüs tarafından seçilsin ki? Bu hayalet fetüs tarafından kurulmuş bir tuzak olabilir mi?
Hayalet fetüsün Jiang Ming'in içinde olma ihtimali yüksek değildi ama Chen Ge yine de o gece onunla yüz yüze görüşmeyi planlıyordu. Fütüristik tema parkındaki çalışanlar Chen Ge'nin Jiang Jiu ile iletişime geçmek istediğini duyduklarında, hepsi garip davrandı. Chen Ge'nin isteğini reddetmediler ama dönüp uzun saçlı kadına baktılar.
"Bekle, Jiang Jiu ile gerçekten iletişime geçebilir misin?"
"Jiang Jiu'ya ulaşamıyorum ama üvey oğlu Jiang Ming benim eski erkek arkadaşım. Üç buçuk yıl beraberdik ama saçma bir sebepten ayrıldık." Kadında güçlü bir kadın havası vardı. Üzgün hissetse bile bunun yüzüne yansımasına izin vermiyordu.
"Saçma bir sebep mi? Ne tür saçma bir sebep?" Chen Ge meraklanmıştı.
"Evine ilk kez gittiğimde, evinde dört beş yaşlarında bir çocuğun kaldığını fark ettim. Çocuğun adı da Jiang Ming. Ona çocukla ilişkisinin ne olduğunu sordum ve tek yapabildiği kekelemek oldu."
